"ikna etmiştim" - Traduction Turc en Arabe

    • أقنعت
        
    • أقنعتُ
        
    • أقنعه
        
    • أنا أقنعتها
        
    • أقنعتُه
        
    Adamın tekini ikna etmiştim boş bir deponun Federal Altınlarla olduğunu. Open Subtitles ذات مرة أقنعت رجلًا أن أحد مستودعات البضائع مصرفًا للإحتياطي الفدرالي
    Bu düşük bütçeyle çalışan Fransız'a yardım etmesi için patronumu ikna etmiştim. Open Subtitles لقد أقنعت رئيسى للإهتمام ب بالعمل بفرنسا لمشاركة بعض المشاريع.
    Tam bir ay geçtikten sonra kendimi artık bittiğine ve her şeyin düzeleceğine ikna etmiştim. Open Subtitles بعد مرور شهر بالكامل أقنعت نفسي تماماً أن الأمر كله قد أنتهى وكل شىء سيصبح على ما يرام
    Ama motosiklete kafayı öyle takmıştım ki kendimi bir şeyi başka bir şeyle. değiştirdiğime ikna etmiştim. Open Subtitles ولكنني كنتُ محاصرة بالرغبة في الدراجة النارية لدرجة أنني أقنعتُ نفسي أن أتجار شيء بشيء آخر
    Onu 10 yaşına kadar içki çubuklarının para olduğuna ikna etmiştim. Open Subtitles حتى وصل إلى سنّ الـ10، كنت أقنعه أن عصيّ المصاصات البلاستيكية هي أموالاً
    Bir keresinde kadının tekini merhum kocasının hayaleti olduğuma ve onu hamile bırakmak için dirildiğime ikna etmiştim. Open Subtitles لقد أقنعت مرة امرأة أنني شبح زوجها الراحل وأنني عدت من الموت لأساعدها على الحمل
    Aslında kendimi dünyayı değiştireceğimize ikna etmiştim. Open Subtitles في الواقع أقنعت نفسي أننا كنا سنغيّر العالم
    İlk kafes dövüşümde, kendimi bunu sadece para için yaptığıma ikna etmiştim. Open Subtitles أول مرة حاربت فيها في ناد سري، أقنعت نفسي أنني أفعل بسبب المال.
    Sultanım, babamı buraya gelmeye ben ikna etmiştim. Open Subtitles سلطان, أنا أقنعت والدى ان يأتى الى هنا.
    Kendimi, önemli bir şey olmadığına ikna etmiştim. Open Subtitles لقد أقنعت نفسي أن الأمر غير هام.
    Ona yatırım yapmak için tüm ailemi ikna etmiştim. Open Subtitles أقنعت كامل عائلتي للإستثمار معه
    Paçayı sıyırdığıma, kendimi ikna etmiştim. Open Subtitles لقد أقنعت نفسي أني تهربت من فضيحة.
    Bebeğin senden olduğuna kendimi ikna etmiştim. Open Subtitles وقد أقنعت نفسي بالفعل بأنه طفلك أنت.
    Bir sabah uyandığımda... onların orada olacaklarına... kendimi ikna etmiştim. Open Subtitles أقنعت نفسي أن ...صباح ما سأستيقظ و سيكونون هناك
    Gizlice yayılmanın daha iyi bir fikir olduğuna Gavin'i ikna etmiştim. Open Subtitles لأنني في الأساس أقنعت (غافين) أن الطرح بهدوء هو الفكرة الأفضل.
    Fakat yaptıkları tek şeyin etrafta dolaşmak olduğuna kendimi ikna etmiştim. Open Subtitles و أقنعت نفسي أنهم يتقدمون
    Kardeşlerimizden oluşan bir orduyu seni takip etmesi ve o nankör, zalim olan Tanrı'yı kutsal tahtından indirmesi için ikna etmiştim. Open Subtitles لقد أقنعتُ فيلقٌ كامل من إخوتنا أن يتبوعك ليطيحوا بالرب، ذاك .. الطاغية ناكر الجَميل من فوق عرشه السماوي
    Kendimi, onun bir zen ustası falan olduğuna ikna etmiştim. Open Subtitles أقنعتُ نفسي بأنه السيد المثالي
    Onu askerliğe katılması için ben ikna etmiştim. Open Subtitles أنا من أقنعه بالانضمام
    Kariyerine başlamak için iyi bir şans olacağına ikna etmiştim. Open Subtitles أنا أقنعتها لم يكن هناك سيصبح فرصة أفضل للانطلاق مسيرتها.
    Bizi rahatsız eden adamların, adada ölenlerin sorumluları olduklarına onu ikna etmiştim. Open Subtitles أقنعتُه بان أولئك الذين أزعجونا كَانوا مسؤولين عن الناسِ الذين وُجِدَوا قتلي في الجزيرةِ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus