1986 yılında eski Sovyetler Birliği, İkon adında bir iletişim uydusu fırlattı. | Open Subtitles | في عام 1986 الاتحاد السوفييتي السابق أطلاق القمر الصناعي الخاص بالاتصالات أيكون |
İkon'un bilgisayar bağlantısı koparsa bir felaket yaşandığı varsayımında bulunacak ve füzeleri kendi yollayacak. | Open Subtitles | اذا فقد أيكون الاتصال سيفترض أن كارثة قد حصلت وسيبدأ بعملية الاطلاق بنفسه |
İkon, tek iletişim uydusu. | Open Subtitles | أيكون هو قمر الاتصالات الرئيسي |
Masaüstü hazır. Bir ikon seçin. | Open Subtitles | سطح المكتب جاهز من فضلك إختر أيقونة. |
Ke$ha haftalardır kültürel bir ikon, ben de onun müziğinin hakkını vermek istiyorum. | Open Subtitles | كيشا) لم تكن أيقونة بوب إلا لأسابيع) وأريد حقاً أن أؤدي الأغنية بإنصاف |
Normal gözüküyor, şu ufak şey dışında... Şu ufak bir ikon mu? | Open Subtitles | لا، تبدو كصفحة ويب عادية , ماعدا تلك الأيقونة. |
- Masaüstünüzde. Mavi bir ikon. | Open Subtitles | على سطح المكتب، إنها الأيقونة الزرقاء |
İkon'u yenileyene kadar tüm telekomünikasyonu kaybetmek bizi kaosa sürükler. | Open Subtitles | فقدان كل وسائل الاتصالات السلكية واللاسلكية ... حتى قدرتنا على استبدال قمر أيكون قد يدخلنا بحالة من التشوش |
Tamam. Daedalus, İkon'u görebiliyor. | Open Subtitles | حسناً ، ديديليوس يرى أيكون على الرادار |
Merhaba, İkon. Bugün nasılsın? | Open Subtitles | مرحباً يا أيكون ، كيف نشعر اليوم ؟ |
İkon, Soğuk Savaşın bir kalıntısı. | Open Subtitles | أيكون هو من بقايا الحرب الباردة |
General, İkon size 14 yıl hizmet verdi. | Open Subtitles | أيها الجنرال ، (أيكون) قد أعطاك 14 سنة من الخدمة |
İkon, Rusya Federasyonu için sadece bir iletişim uydusu değil. | Open Subtitles | (أيكون) ليس مجرد قمر صناعي روسي للاتصالات |
İkon'u tekrar senkron yörüngeye oturtuyorum. | Open Subtitles | أعيد أيكون الى مساره |
İkon yerçekimi alanımızı terk etti. | Open Subtitles | أيكون يغادر مجال جاذبيتنا |
İkon ve Ethan'ı kaybettik. | Open Subtitles | -لقد فقدنا أيكون و إيثان |
Pederin mihrabında mucizevi bir ikon olduğu söyleniyor. Öyle mi? | Open Subtitles | -يقولون إن هناك أيقونة للقس في المذبح |
Burt Lancaster gibi hetero normlara uygun bir ikon gibi olup onun yaptıklarını yapmak istemek ama bunun mümkün olmadığını bilmek. | Open Subtitles | رغبته في أن يكون تماماً مثل أيقونة محب للجنس الآخر كما كان "بيرت لانكاستر" قادراً على أن يكون لكنه يعلم أن ذلك كان غير ممكناً |
Birden bire bir ikon "Kambray Bakiresi" gelir. | Open Subtitles | ، وفجأة أمام عذراء كامبري .الأيقونة . . |
Gerçek ikon bu. | Open Subtitles | هذه هي الأيقونة الأصلية. |