Az olan değerlidir. Basit iktisat. | Open Subtitles | إذا كان الشئ نادراً ارتفع سعره أساسيات الإقتصاد |
İktisat, istatistik, işletme ve psikoloji kurslarında insanlara öğrettiğimiz şeylerden ilki, istatistiksel olarak geçerli bir şekilde, garip tipleri nasıl elediğimizi öğretiyoruz. | TED | إذا أحد أول الاشياء التي نعلمها للناس في دروس الإقتصاد والإحصاء والأعمال وعلم النفس هو كيف وبطريقة احصائية صحيحة نقضي على الشذوذ في البيانات |
İktisat dersi veriyormuş. Batılılaşmış biri. | Open Subtitles | يدرِّس الإقتصاد هناك رجلٌ غربي |
İktisat Profesörü İzlanda Üniversitesi Suç oranı yüksek değildi. | Open Subtitles | جيلفى زويجا أستاذ الاقتصاد جامعة أيسلندا |
O iktisat okuyordu. Ben mimarlık bölümünde öğretmendim. Ben hep MacLaren's'daydım. | Open Subtitles | كانت تحصل على شهادتها في الاقتصاد وأنا كنت أُدرس العمارة |
Arz yanlı iktisat, biz de tedarikçiyiz. | Open Subtitles | ومن ناحية اقتصاد الموارد الجانبية نحن المزوّدون |
Şikago Üniversitesi, iktisat fakültesinden. | Open Subtitles | من جامعة شيكاغو, كلية الإقتصاد |
2009 SONBAHARI Bu yüzden iktisat okumalıydım. | Open Subtitles | يتوجب عليّ الحصول على شهادة في الإقتصاد |
Yanlışlıkla İktisat 305'e giren hani. | Open Subtitles | الأستاذ الذي درّس الإقتصاد 305 خطأً |
Estefania'nın iktisat okuması için gerekli ayarlamaları yaptım. | Open Subtitles | لقد قمت بالترتيبات, لتتمكن (إيستفانيا), من الحصول على شهادة في علم الإقتصاد. |
- İktisat - İktisat mı? | Open Subtitles | علم الإقتصاد - علم الإقتصاد؟ |
Alex'le beraber iktisat dersi veriyoruz. Sizden çok bahseder. | Open Subtitles | (أنا أُدرِّس علم الإقتصاد مع (أليكس |
- İktisat. | Open Subtitles | علم الإقتصاد. |
İktisat 305. | Open Subtitles | الإقتصاد 305 |
İktisat 305 mi? | Open Subtitles | الإقتصاد 305؟ |
Evet. Rebecca East Teksas Lisesi'nde iktisat profesörüymüş. | Open Subtitles | نعم,ريبيكا أستاذة علم الاقتصاد في جامعة شرق تكساس |
Sabahki güvenlik brifinginden sonra Ulusal İktisat Konseyi Başkanı ile görüşmeniz var. | Open Subtitles | بعد ملخصك الأمني الصباحي ستلتقي بالمدير مدير مجلس الاقتصاد الوطني |
İşin çoğu, parasal iktisadın dışında yer alan, işi kendileri için yapan insanları kapsayan sosyal iktisat veya çekirdek iktisat denen yerde gerçekleşir. | TED | معظم العمل يتم خارج الاقتصاد النقدي في ما يسمى الاقتصاد الإجتماعي أو الاقتصاد الجوهري، والذي هو أناس يقومون بذلك بأنفسهم. |
İkincisi Luli Zeng. Stanford İktisat'ta doktora yapmış. | Open Subtitles | والثاني هي "ولي تسنغ" دكتوراه في الاقتصاد من جامعة ستانفورد |
Pakistan İstihbaratı, İktisat Birimi'nin altında bulunan tünelden haberdar. - Ne? ! | Open Subtitles | الاستخبارات الباكستانية تعلم عن النفق تحت قسم "الاقتصاد" |
Büyük Buhran'a hareket veren serbest bırakma ekonomisi sonrası John Maynard Keynes yeni bir iktisat modeli yazmaya koyuldu ve yaptığı şey yeni bir restorasyon hikâyesi yazmaktı. Şöyle bir şeydi: | TED | بعد أن سببت سياسة عدم التدخل في حدوث الكساد الكبير، جلس جون مينارد كينز لصياغة اقتصاد جديد، وكان ما قام به هو القصة المُعادة، وكانت شيئًا من هذا القبيل. |
Bir tarafta, Yale İktisat'tan mezun bir çocuk var. | Open Subtitles | لديك ولد بشهادة علم اقتصاد من جامعة "ييل" |