Trans ve doymuş yağdan uzak yenilikçi ürünleri ile bir devrime yol açan, Dow Kimyasal gibi kuruluşlar görüyoruz, | TED | نحن نرى منظمات مثل داو للكيماويات تقود الثورة بعيداً عن الدهون الغير مشبعة والدهون المشبعة مع ابتكار منتجات جديدة |
Jack parası ile bir kalem daha alabilir, güven bana. | Open Subtitles | جاك يستطيع أن يعطي بعيدا القلم مع جميع ماله، صدقوني. |
Şerif ile bir telefon görüşmesi yaptım. Birimin başına benim geçmemi istiyor. | Open Subtitles | لقد أنهيت للتو الحديث على الهاتف مع مدير الشرطة أن أدير الوحدة |
Bu taşlar her parçanın mistik titreşimleri ile bir uyum içindeler. | Open Subtitles | هذه الأحجار الكريمة هي انسجاما مع الاهتزازات الصوفي من كل جزء. |
Kocanız ile bir iş anlaşmamız vardı. | Open Subtitles | كان بيني وبين زوجك إتفاق عمل |
Hayır. Efsanevi Şişko Kobra ile bir içki paylaşmaktan daha fazla hiçbirşeyden hoşlanmazdım. | Open Subtitles | كلا, أنا لا أحبّ شيء أكثر من حصة شراب مع الكوبرا السمينة الأسطورية |
Bana bugün Bayan Calder ile bir tartışma yaptığın söylendi. | Open Subtitles | قيل لي بأنك دخلت في جدال مع السيدة كالدر اليوم |
Ama Bay Luthor babanız ordu ile bir sözleşme yaptı. | Open Subtitles | لكن سيد لوثر تفاوض والدك على هذا العقد مع الجيش |
Söylentiye göre özellikle bir Wraith ile bir ittifak kurmuşsunuz. | Open Subtitles | يُقال بأنّكم شكّلتم تحالفاً مع شبح واحد على وجه الخصوص |
Annenin bile yakın zamana kadar flamenko dans hocası ile bir ilişkisi vardı. | Open Subtitles | . الأم كان لديها علاقة غرامية مع مدرب الرقص الغجري حتى فترة قريبة |
Tek istediğim baloya geri dönmek ve Brittany ile bir kere dans edebilmek. | Open Subtitles | كل ما أريده أن أرجع الى هناك و أحضى برقصة واحدة مع برتني. |
Bree ile bir daha görüşmeyeceğimiz konusunda ciddi miydin sen? | Open Subtitles | انتظر. هل كنت جادا بشأن عدم تحدثنا مع بري مجددا؟ |
Merhaba,Benim bayan Xia Yu-fai ile bir randevum vardı. ismim Jie Chen | Open Subtitles | مرحبا , ولدي موعد مع شيا يو فاي , اسمي تشن جي. |
Ve lütfen bu metal ile bir saatten fazla dayanamayacağını unutma. | Open Subtitles | أرجوك تذكر أنك لن تصمد ساعة مع هذا الوزن الذي عليك |
Bu yüzden büyükannemden Tanner Hughes ile bir randevu ayarlamasını istedim. | Open Subtitles | لذلك طلت من جدتي ان ترتب لي موعد مع هانتر هايز |
Ne yaptığını bilmiyorum ama bana Teddy ile bir maç ayarladı. | Open Subtitles | لا أعلم سبب فعلها هذا لكن جلبت لي قتال مع تيدي |
Avukatı ile bir görüşme ayarladı ölmeden bir gün önce. | Open Subtitles | كان على موعد مع محاميه لتغيير وصيته قبل يوم وفاته |
Tamam, anladım ama bu sabah Malaya ile bir değişiklik yapmıştık. | Open Subtitles | نعم , أنا أتفهم , لكنني .تبادلت مع مالايا هذا الصباح |
Lloyd ile bir işin varsa, bunu Lloyd ile halletmelisin. | Open Subtitles | فمهما كان بينك وبين لويد فهو بينكما |
- Yaşasın annem! Michael Swift ile bir ilişkim oldu. | Open Subtitles | - نعم امي كنت علي علاقة غرامية ب مايكل سويفت, |
Bu--bunun geçirdiğimiz tehlike ile bir alakası var mı? | Open Subtitles | هل .. هل هذا له اي علاقة بآخر قرار قمنا به؟ |