Ben Graham ile tanıştığımda, onun da iki tane küçük çocuğu vardı. | Open Subtitles | عندما قابلت بين جراهام كان لديه طفلان صغيران |
Aksi gibi görünse de, Gemma ile tanıştığımda yapabileceğimi sandım. | Open Subtitles | وبخلاف ان هذا يبدو بعيد الأحتمال عندما قابلت جيمّـــا أعتقدت بأنني استطيع |
Griselda ile tanıştığımda bu daha da netleşti. | TED | هذا أصبح أوضح بالنسبة لي عندما قابلت غريسيلدا . |
Oxford'ta Freddy Cavendish ile tanıştığımda harika bir yaz günüydü. | Open Subtitles | لقد كانت صيفية جميلة في اكسفورد عندما التقيت بفريدي |
Jarrah ile tanıştığımda bitki biliminde doktora yapıyordum. | Open Subtitles | كنت اقوم برسالة الدكتوراه بعلم النباتات عندما التقيت جراح |
Birkaç yıl önce Troy ile tanıştığımda yerel bir golf kulübünde takım taşıyıcılığı yapıyordu, çoğunlukla varlığının farkında bile olmayan zengin insanların çantalarını taşıyordu. | TED | عندما قابلتُ تروي قبل عدة سنوات، كان موظفًا كمساعد للاعبي الجولف في نادٍ ريفي محلي، يحملُ حقائب عِصي الجولف للأغنياء من الرجال والنساء الذين غالبًا لا يكتثرون لوجوده. |
Fakat ben Ella ile tanıştığımda, yaşadığı yerde, o ve ailesi için 73 farklı sosyal hizmet servisi vardı. Şehirde, 73 farklı sosyal servisin 24 departmanı kapatıldı ve Ella ve ailesi çoğu tarafından tanınıyordu. | TED | ولكن عندما قابلت إيلّا، عُرض عليها وعلى عائلتها 73 من الخدمات المختلفة، في المدينة التي تسكن بها، 73 من الخدمات المختلفة ل24 قسما بحيّ واحد، وكانت إيلّا وشركاءها من أكثر الأشخاص الذين يتمتعون بها. |
Harry ile tanıştığımda ödeyecek faturaları olan ve bir karavan tamponunun nikelajını yalayarak sökebilecek genç bir duldum. | Open Subtitles | عندما قابلت هاري لاول مرة كنت أرملة شابة ومثيرة ...وفواتير أدفعها الذي بأستطاعتها.. |
Harry ile tanıştığımda kendisi film yapımcısı idi ve "Babamın Bana Attığı Yalanlar" filmi En İyi Yabancı Film dalında Altın Küre kazanmıştı. | Open Subtitles | بالرقع على زي المهرج عندما قابلت (هاري) أول مرة كان منتج أفلام Lies My Father Told Me وفيلم قد فاز بجائزة القولدن قلوب |
Brian McMillon ile tanıştığımda toydu. | TED | عندما قابلت (براين ماكميليان) كان قليل الخبرة. |
Ama sınırı olmayan şey, o zaman hâlâ mekânsal ayrım olan Güney'deki küçük kasabamın, dar fikirlerin ötesindeki dünyaya olan meraklılığımdı. Kasabadaki tek sinema salonunda gösterilen haber filminde gördüğüm dünyaya, sekizinci sınıf İngilizce öğretmenim Shirley Rountree ile tanıştığımda bana çok daha yaklaşan bir dünyaya. | TED | ولكن الذي لم يكن محدوداً هو فضولي حول العالم خارج بلدتي الصغيرة، خارج العقول الصغيرة التي لا تزال معزولة في الجنوب، العالم الذي كنت ألمحه في نشرات الأخبار في مسرح لعرض الأفلام في البلدة، والعالم الذي أصبح يقترب أكثر مني عندما قابلت الآنسة شيرلي راونتري، معلمتي للغة الإنجليزية في الصف الثامن. |
Hatırlıyorum da... Jill ile tanıştığımda ben ekonomi sınıfındaydım. | Open Subtitles | -أتذكر عندما قابلت (جيل)، كانت حصة اقتصاد |
Chad Barry ile tanıştığımda inşaatlarda çalışıyordu. | Open Subtitles | ها هو الامر , (عندما قابلت (تشاد بيري كان عامل انشاءات |
Suzanne ile tanıştığımda aramamın bittiğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | عندما قابلت (سوزان) اعتقدت ان بحثى انتهى |
Greg ile tanıştığımda, Masiy' den haberim bile yoktu. | Open Subtitles | أنا لم أعلم حتى بشأن (مايسي) عندما قابلت (غريغ). |
Sonra Henry ile tanıştığımda yan yol izledim. | Open Subtitles | ثم حصلت على الجانب تعقب عندما التقيت هنري. |
Tobias ile tanıştığımda ben de böyle hissetmiştim. | Open Subtitles | حسنا هذا ما شعرت به عندما التقيت توبياس |
Nick ile tanıştığımda sigarayı bırakmıştım. | Open Subtitles | لقد تركت التدخين عندما التقيت بـ (نيك) |
Zooni ile tanıştığımda bir görevdeydim. | Open Subtitles | عندما قابلتُ زونى أنا كُنْتُ في مهمة. |
Sean ile tanıştığımda zaten öğrenciydi. | Open Subtitles | لا. عندما قابلتُ شون، هو كَانَ a طالب. |