| Hala daha oradaki arkadaşlarımla ve köpek balıklarıyla iletişim halindeyim. | Open Subtitles | مازلت على إتصال ببعض من أولئك الرجال وبعض سمك القرش |
| Şu aralar Başbakan Oshiro ile sık sık iletişim halindeyim ve Başkan Qian'a kişisel önerilerde bulundum. | Open Subtitles | أنا على إتصال دائم مع رئيس الوزراء أوشيرو، و قدمت اقتراحات شخصية للرئيس كيان. |
| Yaptığım iş sebebiyle polisle sürekli iletişim halindeyim. | Open Subtitles | .... وفي مجال عملي أكون على إتصال قانوني مع الشرطة |
| Baştan beri onunla iletişim halindeyim. | Open Subtitles | لقد كنت على اتصال به طيلة الوقت |
| Jack Bauer'la iletişim halindeyim. | Open Subtitles | (لقد كنت على اتصال بـ (جاك باور |