...ve sizin gemidekilerle iletişime geçmek için hiçbir yöntemin yok... | Open Subtitles | وأفهم من ذلك أنّه ليست لديك وسيلة للاتصال بناقلتكم تلك؟ |
Belki, seninle bir kere daha iletişime geçmek için gücünü toplayabilir, ama bu onun yapacağı son şey olabilir. | Open Subtitles | ربما لأنها تمكنت من حشد ما يكفي للاتصال بك مرة اخرى ولكن ربما سيكون اخر شىء هى تفعله |
Büyük büyük babam Baldemar'la iletişime geçmek için ayin yapsam mı? Hayır. | Open Subtitles | اني يجب ان اعمل جلسة لتحضير الارواح للاتصال بجدي الكبير بلاديمر |
Ordu E.L.F'i denizaltılarla iletişime geçmek için kullanırdı ...yaklaşık 10 yıl öncesine kadar. | Open Subtitles | البحرية كانت تستخدم ذلك التردد للتواصل مع الغواصات حتى قبل نحو 10 أعوام |
Tay Direnişi ve Çinli mutemetlerle iletişime geçmek için bunu kullandın. | Open Subtitles | أنت إستخدمت هذا للتواصل مع المقاومة التايلاندية و حلافائهم الصينيين المُموّلين لهم |
Köstebeğin bağlantısını kestik. İletişime geçmek için başka bir yol bulmaları gerekecek ve bunu senin frekansın üzerinden yapmayı deneyebilirler. | Open Subtitles | سيتوجّب عليهم أن يجدوا طريقًا آخر ليتحدّثوا مِن خلاله ومحتملٌ أن يحاولواْ التلاعب بموجةِ التردّداتِ |
İletişime geçmek için başka bir yol bulmaları gerekecek ve bunu senin frekansın üzerinden yapmayı deneyebilirler. | Open Subtitles | سيتوجّب عليهم أن يجدوا طريقًا آخر ليتحدّثوا مِن خلاله ومحتملٌ أن يحاولواْ التلاعب بموجةِ التردّداتِ |
Benimle iletişime geçmek için başka bir yol bul. | Open Subtitles | جدي وسيلة اخري للاتصال بي سوف افعل |
Çeteyle iletişime geçmek için bir yolun var mı? | Open Subtitles | هل لديك طريقة للاتصال بالعصابة؟ |
Çeteyle iletişime geçmek için bir yolun var mı? | Open Subtitles | هل لديك طريقة للاتصال بالعصابة؟ |
Ve bir Wall Street tüccarı sabah işe geldiğinde, Bugün satmak istediği her bir finansal araç için liste yapmaz, ve bu listeyi birçok web sitesine gönderir ve potansiyel alıcılar ile iletişime geçmek için bekler ve ticaret için pazarlık terimlerine başlar. | TED | وعندما يأتي مضارب وول ستريت للعمل صباحا، فإنها لن تكتب قائمة بكل المشتقات المالية التي تود أن تبيعها اليوم ثم تنشرها على مواقع متعددة وتنتظر مشترين محتملين للاتصال بها لتبدء بعدها بالتفاوض حول الشروط البيع. |
- İletişime geçmek için başka yollar bulacağız. | Open Subtitles | -سنعثر على طرق أخرى للاتصال بك |
Teğmen Gordon sizinle iletişime geçmek için daha az bariz bir şey kullanamıyor mu? | Open Subtitles | ألاّ يستطيع الملازم (غوردن) استخدام شيء أقل وضوحاً للاتصال بك ؟ |
Bundan sonra benimle iletişime geçmek için bunu kullanmanı istiyorum. | Open Subtitles | أحتاجك أن تستخدمي هذا للتواصل معي من الآن فصاعدا |
Paranoyak insanlarla iletişime geçmek için ideal. | Open Subtitles | إنها طريقه مثاليه للتواصل مع أحد مجنون بالشك |
Dünya'nın yörüngesindeki Volm kalyonları bulduğumuz tüm milislerle iletişime geçmek için elinden geleni yapıyor fakat bizim teknolojimiz dahi sınırlı durumda. | Open Subtitles | سفن الفولم بمدار الارض يقومون بجهدهم للتواصل مع كل مجموعة نعثر عليها |
Biz de, onunla iletişime geçmek için yeni bir imana, yeni bir yönteme ihtiyacımızın olduğuna karar verdik. | Open Subtitles | لذا تقرر ايجاد ايمان جديد طريقة جديدة للتواصل معه |