"iletmek için" - Traduction Turc en Arabe

    • لإيصال
        
    • لإرسال
        
    • لتمرير
        
    • دور موصّلة
        
    • نقاطع تمرين
        
    • لتوصل
        
    • للرضى
        
    • تتضامن
        
    Orada kendi dillerinde ilk defa bu fikirleri insanlara iletmek için kullanılabilecek her türlü araç var. TED توجد حاليّا وسائل متعددة تصلُح للاستخدام لإيصال هذه الأفكار للناس للمرة الأولى بلغتهم الأم.
    Canlı orkestrayla birlikte çalışan balerinler bu kombinasyonları anlatı, duygu ve karakteri iletmek için tam olarak yaparlar. TED تعمل الراقصات جنباً إلى جنب مع الفرقة الموسيقية الحية لإنجاز هذه الرقصات بدقة لإيصال رواية أو مشاعر أو دور شخصية ما.
    Buzun altına radar sinyalleri iletmek için kullanılıyorlar. TED هذه تستخدم لإرسال إشارات الرادار إلى الأسفل داخل الجليد.
    Mesajımızı iletmek için televizyondaki kısa reklamlar bizim için hedeflediğimiz en iyi yol. Open Subtitles مواقع التلفاز المستهدف هي أفضل طريقة لتمرير رسالتنا
    Mesaj iletmek için biraz fazla nitelikli değil misin? Open Subtitles ألستِ اسمى تأهيلًا من ارتياد دور موصّلة الرسائل؟
    Acil bir haber bültenini size iletmek için, Kaptan Freedom'ın programına ara veriyoruz. Open Subtitles نقاطع تمرين المدرب (فريدم) لعرض موجز الأخبار الهامة هذه
    Bilgiyi iletmek için çok mu bekledin? Open Subtitles ولقد اخذت كل هذه المدة لتوصل المعلومات ؟
    Bir fikri iletmek için basitçe senin yöntemini kullandım. Open Subtitles كنت ببساطة أحاول استخدام طريقة للرضى
    Kurbanlara ve onların ailelerine, düşüncelerimi ve dualarımı iletmek için burdayım metroda olanlar ve Open Subtitles أفكاري وصلواتي تتضامن مع الضحايا وعائلاتهم، لكن فيما يتعلق بجرائم المترو و(جو كارول)،
    Bu, bütün satıcılarımıza mesaj iletmek için uygun zaman olabilir. Kesin bir son olmalı. Open Subtitles قد يكون هذا هو الوقت المناسب لإيصال الرسالة إلى عُملائنا نريد حسم الأمر
    Mesaj iletmek için hükümetin atadığı avukata bile güvenemeyiz. Open Subtitles لا يُمكننا حتى الوثوق في المُحامي الذي عينته حكومته لإيصال رسالة.
    Bu zamanı bir mesaj iletmek için kullanacağız. Open Subtitles ونخن سوف نستغلها لإيصال الرساله للخارج .
    Buraya bir mesaj iletmek için gönderildim. Open Subtitles لقد تم ارسالي هنا لإيصال رسالة
    Onlara mesajı iletmek için başka bir yol bulacaksın. Open Subtitles ستجد وسيلة لإيصال الرسالة
    Eskimolardan gelen bir mesajı iletmek için buraya geldim. Open Subtitles "أتيت لإيصال رسالة من قوم ال(اينوك)"
    Mesajınızı iletmek için bire basın. Open Subtitles لإرسال رسالتك بالتوصيل العادي, اضغط واحد
    Nabız gibi atan her türlü enerji formunu iletmek için donatılmış biri olursa. Open Subtitles إذا كانت مُجهزة لإرسال كُل شكل من أشكال الطاقة التي بوسعها التذبذب.
    Mesajını iletmek için birkaç saniyen olacak. Open Subtitles سيكون لديكِ بضعة ثواني لإرسال رسالة
    Mesajları birbirlerine iletmek için sadece kendileri bilecekleri bir sayısal-kod yaptılar. Open Subtitles اعتادو العمل مع الكثير من السكان المحليين لم يتمكنوا من الثقة دائما. لتمرير الرسائل المتبادلة مع بعضهم البعض... جاءوا مع عددية بسيطة رمز ، هم فقط من يعرفه.
    Gizli bilgileri iletmek için beni kullandın mı? Endişelenecek bir durum yok tatlım. Open Subtitles هل استخدمتني لتمرير أسرار ؟
    Mesaj iletmek için fazla nitelikli değil misin? Open Subtitles ألستِ اسمى تأهيلًا من ارتياد دور موصّلة الرسائل؟
    Acil bir haber bültenini size iletmek için, Kaptan Freedom'ın programına ara veriyoruz. Open Subtitles نقاطع تمرين المدرب (فريدم) لعرض موجز الأخبار الهامة هذه
    Tek bir sebeple hayattasın mesajı iletmek için. Open Subtitles أنت ستعيش لسبب وحيد... لتوصل رسالة
    Bir fikri iletmek için basitçe senin yöntemini kullandım. Open Subtitles كنت ببساطة أحاول استخدام طريقة للرضى
    Kurbanlara ve onların ailelerine, düşüncelerimi ve dualarımı iletmek için burdayım, metroda olanlar ve Joe Carroll cinayetleri ile, bir ilgim yok. Open Subtitles أفكاري وصلواتي تتضامن مع الضحايا وعائلاتهم، ولكن فيما يتعلق بجرائم المترو و(جو كارول) أنا غير ضالع بالأمر.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus