| Peki kim iklim değişikliğiyle ilgili bilgileri bastırmak ister ki? | TED | لكن من الذي يريد إخفاء معلومات عن تغير المناخ؟ |
| Yurtdışındaki birimlerle ilgili bilgileri içeren mailleri yolladım. | Open Subtitles | لقد بعثت جميع رسائل البريد الإلكتروني التي تتضمن معلومات عن مكاتب ماوراء البحار |
| Okyanus profilleyici, sonraki aylar boyunca buzlanın altında nelerin olup bittiğiyle ile ilgili bilgileri Kaliforniya, Monterey'deki laboratuvara gönderecek. | Open Subtitles | خلال الشهور القادمة سيرسل الجهاز معلومات عن ما يحدث تحت هذا الغطاء الجليدي إلي معمل في مونتيري |
| Eğer planlarıyla ilgili bilgileri ortaya döktüğümü düşünürse, biterim ben. | Open Subtitles | إن كان يظن بأني أفشيت أي معلومات حول خططهم أنا هالك |
| Erginler ve yavrular birlikte yaşlanırken muhtemelen iyi beslenme alanlarıyla ilgili bilgileri paylaşırlar. | Open Subtitles | ومع أكل الصغار والبالغين مع بعض فمن المرجح أنهم يتبادلون المعلومات عن مواقع التغذية الجيدة |
| Ama evet, geçmişimle ilgili bilgileri araştırıyordum. Nikita'nın bana verdiği dosyadan bir şey çıkamdı. | Open Subtitles | ولكن نعم كنت أفتش عن معلومات عن ماضيي الخاص |
| FBI, konuyla ilgili bilgileri olanların ekranın altındaki numaralardan özel görevlilerle irtibat haline geçmelerini istiyor. | Open Subtitles | الأف بي أي تطلب من أي أحد لديه معلومات عن القضية أن يتصل بالرقم المخصص الظاهر على الشاشة |
| Size yeni bir ipucuyla ilgili bilgileri gönderdim, dedektif. | Open Subtitles | لقد أرسلت لك معلومات عن خيط جديد لتوي أيها المحقق |
| Diğer müşterilerle ilgili bilgileri size aktarmam mümkün değil. | Open Subtitles | {\fnArabic Typesetting}لا يمكنني أن أكشف معلومات عن زبائن آخرين. |
| Spears'ın galyum nitrürle ilgili bilgileri çaldığı kesinleşti. | Open Subtitles | تأكيدات على أن (سبيرز) قام بسرقة معلومات عن |
| Spears galyum nitrürle ilgili bilgileri bu adama yollamış. | Open Subtitles | (سبيرز) كان يرسل معلومات عن (نيتريد الغاليوم) لهذا الشخص |
| Karavana saldırıp adamı öldürebilesin diye birisi sana Lobos'un nakliyle ilgili bilgileri verdi. | Open Subtitles | أحدهم أعطاك معلومات عن نقل (لوبوس) كي تهاجم العربة وتقتله |
| Ofisim size Amy Barrett ile ilgili bilgileri vermişti. | Open Subtitles | مكتبي أعطاك معلومات عن (إيمي باريت) |
| Stan Beeman'la ilgili bilgileri KGB'yle paylaşıyor muydunuz? | Open Subtitles | هل كنتِ تسربين معلومات حول (ستان بيمان) إلى المخابرات السوفيتية؟ |
| Stan Beeman'la ilgili bilgileri KGB'yle paylaşıyor muydunuz? | Open Subtitles | هل كنتِ تسربين معلومات حول (ستان بيمان) إلى المخابرات السوفيتية؟ |
| Bu o. İçeriyle ilgili bilgileri veren bu adam. | Open Subtitles | انه هو , انه من اعطى جميع المعلومات عن الداخل |
| Elizabeth'le ilgili bilgileri bana e- postayla da gönderebilirdin. | Open Subtitles | كان فقط بامكانك ان ترسل لي ايميل به كل المعلومات عن اليزابيث |