Anıt için ilham kaynağı olarak kullanılmasının iyi olacağını düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت أنه كان لطيفا أنها تستخدم كا إلهام للنصب التذكاري |
Bu ilk kendi kendini temizleyen kuru yapıştırıcının dizaynına ilham kaynağı olmuştur -- patentini aldık ve bunu söylemekten mutluluk duyuyoruz. | TED | وقد كان هذا مصدر إلهام لتصميم أول لاصق تنظيف ذاتي جاف وقد اصدرنا براءة الإختراع، ونحن سعداء بذلك. |
İranlı kadının bana neden bu kadar güçlü bir ilham kaynağı olduğunu bundan sonra anladım. | TED | ثم اكتشفت لماذا لدي الكثير من الإلهام من النساء الإيرانيات. |
Bir de açıkçası buranın ekonomik getirisi oldukça yüksek oldu. Dahası büyük mimari projelere de ilham kaynağı olduğunu düşünüyorum. | TED | حاليا. الأمر الآخر، كما هو جلي، أدر الكثير من القيمة الإقتصادية؛ أظن أنه قد ألهم الكثير من المعماريين العظماء. |
Ksenofon'un, Cyrus'un farklı toplumları yönetme modeli hakkındaki kitabı, Amerikan Devriminin kurucularına ilham kaynağı olan ders kitaplarından biriydi. | TED | وكتاب زينوفون حول كورش حول كيف تحكم مجتمعا متنوعا كان أحد أعظم الكتب الدراسية التي ألهمت الآباء المؤسسين للثورة الأمريكية. |
Etrafımdaki insanların destek ve sevgileriyle sarılmıştım ve beni bir ilham kaynağı ilham kaynağı olarak görmüşlerdi. | TED | كنت محاطة بهذا الحب والدعم من الأشخاص الذين من حولي، وكانوا ينظرون إلي كمصدر للإلهام. |
Benim için mutlak ilham kaynağı, onlar. | TED | انهم ملهمة للغاية بالنسبة لي. |
Son olarak, umarım bu mikroskobik evrenin güzelliği ve amacı kanser araştırmalarının geleceği için yeni ve yaratıcı yaklaşımlara ilham kaynağı olabilir. | TED | وفي النهاية، أملي هو أن يستطيع جمال وهدف هذا العالم الميكروبي إلهام مناهج جديدة وإبداعية من أجل مستقبل البحث في مجال السرطان. |
Nesnelerin yüzeyinin altına bakacak kadar meraklı olursak etrafımızdaki dünyanın sonsuz bir ilham kaynağı olduğunu görüyoruz. | TED | كما ترون، العالم من حولنا مصدر إلهام لا محدود، إذا كنا فضوليين لنرى ما يكمن تحت الأشياء. |
Daha da önemlisi gelecek nesil bilim adamlarına, teknolojicilerine, mühendislerine ve matematikçilerine ilham kaynağı olacağız. | TED | ولكن الأمر الأهم الذي سنقوم به هو إلهام الجيل القادم من العلماء التكنولوجيين والمهندسين وعلماء الرياضيات |
Kadınlar bize başyapıtlar yapmak istememiz ve onları tamamlayamamamız için ilham kaynağı olur. | Open Subtitles | إن النساء هن مصدر إلهام لنا للقيام بالروائع التي تمنعنا من القيام بها إنني لا أفهم |
Okul kütüphanemde deney yaparkenki sakin resmim sıradan gibi görünebilir, ancak benim için bir nevi ilham kaynağı. | TED | لعل صورتي هذه في تجربة بمكتبة مدرستي تبدو عادية، لكن بالنسبة لي، فهي تمثل نوعاً من الإلهام. |
Onu ilham kaynağı olarak görmeyi öneriyorum. | Open Subtitles | . أنا أقترح فقط أن تفكروا به كأنه نوع من الإلهام |
Benim gibi kadınlar için nasıl bir ilham kaynağı olduğunuzun farkındasınızdır. | Open Subtitles | أتمنى أنك تعلمين الإلهام الذي أنت عليه للنساء اللواتي مثلي. |
Bu zor görevle, bilim adamları, pazarlamacılar, astronotlar ve okul öğretmenlerinin ilham kaynağı oldu. | TED | و مع هذا التحدي، ألهم علماء ومسوّقين، علماء فضاء وأساتذة. |
Yavaş gösterimde, binlerce korku filmine ilham kaynağı olan yıldırımın nasıl şekillendiğini görebiliriz. | Open Subtitles | في الحركة البطيئة، بوسعنا مشاهدة ما الذي أعطى البرق شكله الذي ألهم 1000 فيلم رعب. |
Hollandalı sanatçı Piet Mondrian’ın soyut, geometrik resimleri matematikçilere iki aşamalı bir bilmece yaratmaları için ilham kaynağı oldu. | TED | مربعات "بيت موندريان" الفنان الهولندي عبارة عن رسوم تتخذ شكل المستطيل ألهمت علماء الرياضيات لخوض تحدي ذو حدين. |
İşte o an kafama dank etti: Bu çocuğun engelli insanlarla olan tecrübesi onları ilham kaynağı aracı olarak görmekti. | TED | وحينها اتضح لي: كانت تجربة هذا الصبي الوحيدة مع ذوي الإحتياجات الخاصة كوسائل للإلهام |
Glenn Gould-Esque'un ilham kaynağı olduğunu söyle | Open Subtitles | أخبريه أن أغنيته الاولى كانت ملهمة |
Öyleyse ciddi bir şey değildir ama sana ilham kaynağı olacaksa... | Open Subtitles | إذن هذا لا يبدو جادًّا. لكن إذا كانت تساعدكِ كإلهام |
Green Manors umarım diğer insanlara da ilham kaynağı olur. | Open Subtitles | أتمنّى أن تُلهم المنطقة الخضـراء بصورة جيّدة |
Son olaylar bana yeni ve taze bir görünüm için ilham kaynağı oldu. - Çok sevdim. | Open Subtitles | وقد ألهمتني الأحداث الأخيرة أن أعتمد نظرة جديدة وجديدة. |
O, West Ham'ın en gözde adamıydı, hepimiz için bir ilham kaynağı. | Open Subtitles | ( كان من أفضل شباب الــ ( ويست هام .فلقد كان ملهماً لنا جميعاً |
Savaşçı dostlarına çok büyük bir ilham kaynağı olabilirsin. | Open Subtitles | أنت قدوة وملهم عظيم للمحاربين الذين يتبعونك |
Evet. Aku'nun gölgesi altında yaşayanlar için efsaneniz bir ilham kaynağı. | Open Subtitles | نعم، أسطورتك هي مصدر الهام من يعيش تحت شر آكو |
Felçli hali ve onurlu yaşamıyla bir ilham kaynağı mı yoksa mücadele etmekten yorulup pes eden biri mi?" | Open Subtitles | هل هو الشخص الذي يحثُّ المصابين بالشلل ...أن يحيوا حياة كريمة أو الشخص الذي يئس من حياته اليوم؟ |
Efsanemiz böyle olsa da ilham kaynağı nedir acaba? | Open Subtitles | ،هذه هي الأسطورة لكن ما الذي أوحى بإلهامها؟ |
Ben askerlerin beni savaşçı olarak görmemelerinden ve onlara ilham kaynağı olmamaktan endişeleniyorum. | Open Subtitles | أنا.. أخشى أني لا ألهمهم فهم لا يروني كمحارب |