Kılavuzlarımızla ilişkilerimizi geliştirmek için yıllar harcadık, ki onları koruyabilelim. | Open Subtitles | نحن نمكث عدة سنوات لتطوير علاقاتنا بالمرشدين وهكذا نستطيع حمايتك |
Sevgi: size yakın olan insanlarla ve bir parçası olduğumuz topluluklarla ilişkilerimizi başarılı bir şekilde yönetmek. | TED | الحب : يعني القدرة على ادارة علاقاتنا بنجاح مع الاشخاص المحيطين بنا ومع المجتمعات التي ننتمي اليها |
Ya Birleşik Devletler ile ilişkilerimizi geliştirip, Çin'nden çekiliriz ya da burada, Çinhindi'nde başka hammadde kaynakları buluruz. | Open Subtitles | إما نحسن علاقاتنا مع الولايات المتحدة .. وننسحب من الصين أو نبحث عن مصدر آخر للخامات .. . هنا فى الهند الصينية |
BU ilişkilerimizi ayakta tutar, dolayısıyla biz de ona önem vermeliyiz. | Open Subtitles | علاقاتنا تبقى ناجحة طالما أن مشاعرنا موجودة |
Senin aşk hayatının ticaret ilişkilerimizi batırmasına ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لا أريد حياتك العاطفية أن تخرب علاقاتنا التجارية |
Aile ilişkilerimizi ve işlerimizi tehlikeye atmaya değer mi? | Open Subtitles | هل أنها تستحق حقاً ، المخاطرة بوظيفتنا و علاقاتنا بـ عائلتنا |
Evet, konuşuyoz, evlat. İlişkilerimizi boks ile birlikte konuşuyoruz. | Open Subtitles | أجل، نحن نفعل يا بني، نحن نتحدث عن علاقاتنا مع الملاكمة. |
- İsmen! Hayvani doğamızı kabul edip ilişkilerimizi geliştirebileceğimize dair fikirleri vardı. | Open Subtitles | كانت لديه تلك الفكرة أنّ بإمكاننا تحسين علاقاتنا من خلال الإعتراف بطبيعتنا الحيوانيّة. |
Ama aslında nostalji ve nostaljinin çekirdek ilişkilerimizi nasıl etkilediği hakkında. | Open Subtitles | ...إنّها عن ...الحنين وكيف أن ذلك يؤثّر فى علاقاتنا الرئيسيّة |
Korkularımızın ilişkilerimizi mahvetmesine izin veremyiz. | Open Subtitles | لا نستطيع ترك المخاوف تدمر علاقاتنا |
Ya tüm bu olanlar korkunç bir hata yapıp ilişkilerimizi mahvetmenin değil de tekrar bir araya gelebilmemizin hikâyesiyse? | Open Subtitles | ماذا لو كان الأمر برمته لا يدل على أننا ارتكبنا خطأ فظيعاً دمرنا به علاقاتنا العاطفية ماذا لو كان يمثل قصة رجوعنا إلى بعض ؟ |
Bu da ileride uluslararası ilişkilerimizi güçleştirebilir. | Open Subtitles | الذي قد يزيد من تعقيد علاقاتنا الدولية. |
Flip ve Nancy ile kendi ilişkilerimizi kurarız. | Open Subtitles | أنسي هذا الشخص - سوف ننشيء علاقاتنا الخاصة |
Hep benimle Kitty'nin eski evde oturup birbirimize saldıracağını ve bütün ilişkilerimizi nasıl berbat ettiğimizden konuşacağımızı düşünürdüm. | Open Subtitles | دوماً كنت اظن أن الحال سيكون أنا و (كيتي) في منزل العائلة , نتعارك سوياً و نتحدث كيف أننا أفسدنا علاقاتنا |
Yani diyorsunuz ki Bayan Altmann, Japonya'yla ilişkilerimizi etkiler diye tabloların iadesini istemesin mi? | Open Subtitles | إذاً ما تقوله أن السيّدة (ألتمان) لا يجب عليها أن تحاول إستعادة لوحاتها لأنه سوف يؤثر على علاقاتنا مع (اليابان)؟ |
Facebook, yalnızca sevilmekten ibaret olmayan,sevmeyi de kapsayan içgüdülerimize dokunur, çoğunlukla resimler aracılığıyla empati oluşturarak ilişkilerimizi pekiştirir ve kolaylaştırır. | TED | يداعب (فيسبوك) حاجتنا الغريزية، ليس فقط لأن نكون محبوبين ولكن لأن نحب الآخرين، غالباً من خلال صور تنشئ التعاطف، وتحفز وتقوي علاقاتنا. |
"Ancak konu mevcuttaki ilişkilerimizi yakından ilgilendirmektedir ve bu konudaki düşüncelerimin üzerinde büyük etkisi bulunmaktadır." | Open Subtitles | إلا أنه برغـم كـل شـئ، فـأن لهذا الأمر قـدرة" "... على تغيير شكل علاقاتنا الخارجية الحالى وأهمية عظيمة التأثير تفوق..." "... |