"ilişkilerinden" - Traduction Turc en Arabe

    • علاقات
        
    • علاقاتك
        
    • علاقاتها
        
    • علاقتهم
        
    • علاقتهما
        
    Çok ciddi meselelerden bahsediyoruz, Sayın Başkan, halkın ilişkilerinden bahsetmiyoruz. Open Subtitles نحن نتحدث عن أمور أمنية لسنا نتحدث عن علاقات عامة
    Sonraki üç yıl kendisini tüm sosyal ilişkilerinden kopardı, çünkü üzüntüsüyle baş başa kalmak istedi. Open Subtitles لثلاث سنوات كان يخجل من اية تجمعات و من اية علاقات لأنه اراد ان يكون لوحده مع حزنه
    Ben eski ilişkilerimden kalan herşeyden kurtulmak zorundayım çünkü sen eski ilişkilerinden kalan hiçbir şeyi saklamıyorsun. Open Subtitles إذا كان لا بد أن أَتخلص من كل شيء من علاقاتي الماضية لأنك لا تحتفظين بالأشياء من علاقاتك السابقة
    Samimiyet konusunu bırakıp, başka tür ilişkilerinden bahsedelim, ne dersin? Open Subtitles أتعلم؟ لنؤجِّل مناقشة الصداقة الحميمة في الوقت الحالي و نتحدَّث عن علاقاتك الأخرى
    Sadece ilişkilerinden bahseden kızlarla nasıl anlaşabileceğimi bilmiyorum sadece. Open Subtitles انا فقط لا اعرف كيف اتصرف مع الفتيات التي تُعرف من علاقاتها , اتعلمين ؟
    Takip ekibi kadını hiç görmedi ve işyerinde ilişkilerinden hiç bahsetmemesi için adamı ikna etmiş. Open Subtitles قد تكون أيضاً عاهره المراقبة لم ترها أبداً وهي تقنعه لإبقاء علاقتهم سرية في العمل
    O kadın, ilişkilerinden de bahsetmiştir. Open Subtitles اعتقد ان هذه المرأة قد اخبرتك عن علاقتهما معا ؟
    Engin tayga ormanının sınırında gezegendeki en müthiş avcı-av ilişkilerinden birini görüntülemeyi umuyorlardı. Open Subtitles عند حافة غابة تايغا الشاسعة، يأمل الفريق تصوير واحدة من أروع علاقات المفترس والفريسة على كوكبنا
    Birleşik Devletlerin, Güney Amerika ilişkilerinden... sorumlu müsteşarıyım. Open Subtitles أنا وكيل وزارة الخارجة مسئول عن علاقات أمريكا الجنوبية
    Evet, ben diğer insanların ilişkilerinden uzak kalmaya çalışıyorum. Open Subtitles أجل، أحاول البقاء خارج علاقات الآخرين فحسب
    İlişkilerinden mi? Ailenden mi? Open Subtitles علاقات , عائلة , حيوانات اليفة؟
    Elbette biliyordum. Kocamın tüm ilişkilerinden haberim var. Open Subtitles بالطبع علمت، فلقد علمت بكل علاقات زوجيّ
    Kendisine eski ilişkilerinden hiç bahsetmedin mi? Open Subtitles هل ذكرتي له علاقاتك في الماضي؟
    Bunları tüm o başarılı ilişkilerinden mi öğrendin? Open Subtitles وتعلمين هذا من علاقاتك الناجحة العديدة؟
    Aptal itibarın ilişkilerinden daha mı önemli? Open Subtitles هل سمعتك الغبية أهم من علاقاتك ؟
    Aa, tabi ya: Eski ilişkilerinden. Open Subtitles من علاقاتك السابقة
    Belki Maeve onun eski ilişkilerinden birisinde aralarına girmiştir? Open Subtitles ربما مايف كانت في طريق أحد علاقاتها القديمة؟
    Gibson'un rüya günlüğüne ulaştığı için diğer ilişkilerinden de haberdar ayrıca. Open Subtitles كما أنه وصل إلى مذكرة أحلامها والتي أعطته فكرة عن علاقاتها الأخرى.
    Tüm bunlar farklı hikâyeler olabilir ve bu hikâyeler bunları anlatan kişiyle olan ilişkilerinden ya da olaylardan etkilenmiş olabilir. Open Subtitles وكل هذا قد يشكل روايات مختلفة من الجميع وهذه الروايات تتشكل جزئيا من خلال علاقتهم
    Axl ve Hutch hayallerindeki erkeği bulmuştu ancak Darrin'in Sue'nun odasına bıraktığı balonlar ilişkilerinden daha çok dayanmıştı. Open Subtitles إذا، عثر (أكسل) و(هاتش) على رجل أحلامهما لكن للأسف البالونات التي تركها (دارن) من (أجل (سو إستمرت وقتا أطول من علاقتهما

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus