Seni tanımıyorum, ama Kate ile ilişkim hakkında bir şey bilmiyorsun. | Open Subtitles | انا لا اعرفك و انت لا تعرف اي شيء عن علاقتي مع كيت |
Lütfen ilişkim hakkında başka bir görüşün olduğunu söyleme. | Open Subtitles | في التواصل هذا الصباح، هذا كل شيء. من فضلك لا تقل لي أن لديك فكرة أخرى عن علاقتي. |
Benden Lakota'ya ilişkim hakkında bugün biraz konuşmam istendi; ve bu benim için çok zor bir şey çünkü eğer derimin renginden fark etmediyseniz, ben beyazım ve bu, bir Yerli rezervasyonunda çok büyük bir engeldir. | TED | لقد طُلب مني أن أتحدث اليوم أمامكم عن علاقتي بقبائل اللاكوتا، وهذا أمر ليس بهين بالنسبة لي ذلك لأنه -كما ترون من بشرتي- أنا أبيض اللون. وكوني أبيضا يخلق حاجزا أمامي يمنعني من المحمية. |
Benim Clete Youngblood ile olan ilişkim hakkında hiçbir şey bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | (لا تعرفين أي شيئ عن علاقتي مع (كليت يانجبلوند |