Tabi ki, suçlular ve teröristler robotlara silah veren ilk kişiler değil. Biz bunun nerede başladığını biliyoruz. | TED | وبطبيعة الحال، لم يكن المجرمون والإرهابيون أول من قام بتسليح الروبوتات. نحن نعلم من قام بذلك. |
Onlar bu mücadelenin bedelini öğrenecek ilk kişiler olacaklar, çünkü, iyilik için veya kötülük için, hepimizin hayatı artık çok farklı, son derece farklı. | Open Subtitles | وهم أول من سيدفع ثمن الكفاح لأنه سواء للأفضل أم للأسوأ نحن جميعاً حيوياتنا أختلفت الآن أختلافاً يبعث الفخر |
Bak, politikacılar tarafından kenara itilen ilk kişiler değiliz. | Open Subtitles | إنتظر ، نحن لسنا أول من حدث له ذلك و التلاعب به من قبل السياسيين |
Ama bir plan, taktik ve beraber savaşarak Kara Cuma'da giren ilk kişiler olabiliriz. | Open Subtitles | ولكن إذا خططنا ووضعنا الاستراتيجيات ونقاتل معا، يمكننا أن نكون أول الناس داخل يوم الجمعة الأسود |
"Yakında onlar 4400'lerden olmayan ama insan üstü güçlere sahip ilk kişiler olacaklar." | Open Subtitles | ومع مرور الوقت سيكونون أول أشخاص غير الـ 4400 يمتلكون قدرات خارقة وسيستخدموها |
Halkınızdan buraya ayak basan ilk kişiler sizler değilsiniz. | Open Subtitles | لست أول مَن من نوعك يصل هنا |
Ülkemizin bu zor zamanlarında, size desteğini sunan ilk kişiler arasında olmama izin verin. | Open Subtitles | أنا اول من يقدم دعمه في هذا الوقت الصعب لبلادنا |
İkinizin grubumuzda aile kuracak ilk kişiler olacağınız kimin aklına gelirdi? | Open Subtitles | من ظن أنكما ستكونان أول من يؤسس عائلة في مجموعتنا |
Mars'a bayrak diken ilk kişiler olabiliriz. | Open Subtitles | يمكن أن نكون أول من يزرع علماً في أرض المريخ |
Boşaltma sırasında ölümcül yaralar alacak ilk kişiler onlar. | Open Subtitles | أثناء عملية التهوية، سيكونون أول من يُعاني من إصاباتٍ قاتلة. |
Çok zor olmayacağını biliyorduk ve bunu yapan ilk kişiler olmayı istedik. Bu yüzden problemlerin önüne geçirebilir ve GPS sahteciliğine karşı koruma sağlayabilirdik. | TED | لقد علمنا بأنها لن تكون صعبة جدا ً وأردنا أن نكون أول من يبني هذا النوع من الأجهزة لكي نواجه هذه المشكلة ولكي نساعد في الحماية من هذا النوع من القرصنة |
Mars'ta, "Mars Attacks!" izleyecek ilk kişiler olabiliriz. | Open Subtitles | يمكن أن نكون أول من يشاهد فيلم هجوم المريخ، على المريخ! |
"İnanamıyorum, Mars başıma yıkıldı" diyecek ilk kişiler olabiliriz. | Open Subtitles | يمكن أن نكون أول من يقول "يا إلهي، عمَ بحق المريخ تتحدث؟" |
(Gülüşmeler) Yaşam tavsiyeleri aradığınız zaman, bilgisayar bilimcileri muhtemelen aklınıza gelen ilk kişiler olmaz. | TED | (ضحك) أثناء بحثكم عن نصيحة حول الحياة، ربما لا يكون علماء الحاسوب هم أول من يخطر على بالكم أن تتحدثوا إليهم. |
Ve Amerika'nın en fakir bölgesinden gelen çocuklarım gerçek hayattan öğrenim araçlarıyla bir bilgisayar tarafından tasarlanan 21 kat uzunluğundaki yeşil bir duvarı düzenleyen ilk kişiler oldular -- eğer ziyaret edecekseniz John Hancock binasının tepesinde duruyor. | TED | وأطفالي، من أفقر مقاطعة انتخابية في أمريكا، صرنا أول من ركب جدار أخضر، مصمما بالحاسوب، مع أدوات تعلم حيّة، بطول 21 طابقا -- إذا كنت ستزوره إنه على سطح بناية جون هانكوك. |
Kan damlaları DNA'sı ile eşleşirse sorgulama için çağıracağım ilk kişiler sen ve arkadaşların olacak. | Open Subtitles | إذا تطابقت بقع الدم مع حمض مونا النووي أصدقاؤك سيكونون أول الناس أجلبهم لتحقيق |
Yani 50 yıldır bu yere giren ilk kişiler biziz. | Open Subtitles | ما أعنيه، أننا أول أشخاص يشغلون المكان منذ 50 عاماً. |
Halkınızdan buraya ayak basan ilk kişiler sizler değilsiniz. | Open Subtitles | لست أول مَن مِن نوعك يصل هنا |
Profesör Bergson'la ben, Zukunft'un son eserlerini dünyaya tanıtan ilk kişiler olacağız. | Open Subtitles | والان بروفسور بيرجسون وانا سنكون اول من كشف عن اعمال زوكنفت النهائيه لبقية العالم |