Eğer bir savaş olacaksa, ilk kurşunu biz sıkmış olabiliriz. | Open Subtitles | حسنا، إن كان هناك حرب فسنكون نحن الطلقة الأولى فيها |
Kızıl Ordu'nun kendi toprakları üzerinde değil düşman topraklarında savaşacağı ve ilk kurşunu orada atacağı söylenmişti. | Open Subtitles | لقد أخبرنا دائماً أن الجيش الروسى لـن يـحـارب أبـداً عـلـى أراضـيـه و أن الطلقة الأولى ستنطلق داخل أراضى العدو |
Bu da Antonovları korumam altına alırsam Ruslarla savaşta ilk kurşunu benim atmam anlamına gelir. | Open Subtitles | مما يعني أنه إذا كنت أخذت أنتونوف تحت حمايتى اطلاق الطلقة الأولى في الحرب مع الروس |
İlk kurşunu tam göğsüneden. | Open Subtitles | الطلقة الأولى ... أصبته في صدره مباشرة |
- İlk kurşunu Gizli Servis ajanının attığını iddia eden bir öğrenci var. | Open Subtitles | هناك طالب يزعم أنه الأمن القومي -الذي أطلق النار أولاً |
İlk kurşunu sıkan Han'dır. | Open Subtitles | هان" أطلق النار أولاً" |
İlk kurşunu tam göğsüneden. | Open Subtitles | الطلقة الأولى ... أصبته في صدره مباشرة |
İlk kurşunu JFK sıktı! | Open Subtitles | أن (جون كنيدي) أطلق النار أولاً |