Boğmak da işkence yöntemlerinden biri ve hepsi imzasının parçaları. | Open Subtitles | الغرق نوع من التعذيب ايضا وهذا كله جزء من توقيعه |
Babam da ona kontratta ya imzasının ya da beyninin olacağını söylemiş. | Open Subtitles | وأبي قال له أنه إما مخه أو توقيعه سيكون على العقد |
İmzasının olduğu ölüm kararı da toplam 10 sayfa. | Open Subtitles | الوصية الحية التى تحمل توقيعه تتألف من عشر صفحات |
Sorun imzasının bir parçası olma ihtimali. | Open Subtitles | الشئ الهامّ أنه ربما يكون هذا جزءاً من توقيعه |
pusulayı bırakmak imzasının bir parçası. bunu nehre attığını sanmıyorum. | Open Subtitles | ترك البوصلة هو جزء من توقيعه لا أعتقد أنه رماها في النهر |
Karanlıkta avlanmanın imzasının bir parçası olduğu kesin. | Open Subtitles | الصيد في الظلام هو بالتأكيد جزء من توقيعه |
Ama polisle işbirliği yaparak onlara, imzasının olduğunu gösteren evrakları verirsen senin düze çıkacağına eminim. | Open Subtitles | لكن إذا تعاونت مع شرطة نيويورك وقدمت أوراق التحويل المالي التي تظهر توقيعه |
Sonra onun imzasının olduğu sayfayı değiştirdiler kayıt defterinden. | Open Subtitles | ثم أزالوا توقيعه من سجلِ الضيوف |
Daha sonra, Başkan'ın adamlarından biri podyuma çıkacak ve Başkan'ın kulağına kurtarma olmadığını ve anlaşmadaki imzasının, rehinelerin ölüm fermanı olacağını fısıldayacak. | Open Subtitles | و ساعتها سيقوم واحد من مساعدى الرئيس بالصعود على المنصة و يهمس فى أذنه قائلاً أنّه لن يكون هناك أيّ إنقاذ .. و أنّ توقيعه على الإتفاقية |
Bu karmaşık düğüm onun imzasının bir parçası. | Open Subtitles | هذه العقدة الصعبة كانت جزءا من توقيعه |
O karmaşık düğüm imzasının bir parçasıydı. | Open Subtitles | العقدة الصعبة كانت جزء من توقيعه |