Bugün, polislerin küçük şeyler hakkında yalan söylediğine inandırdık yarın da büyük şeylerde yalan söylediklerine inandıracağız. | Open Subtitles | اليوم نجعلهم يفكرون بأن الشرطة كذبوا بشأن أمور بسيطة، وبحيث أن نقوم غداً بجعلهم يرون أن الشرطة كذبوا بشأن أمور كبيرة. |
Bugün, polislerin küçük şeyler hakkında yalan söylediğine inandırdık yarın da büyük şeylerde yalan söylediklerine inandıracağız. | Open Subtitles | اليوم نجعلهم يفكرون بأن الشرطة كذبوا بشأن أمور بسيطة، وبحيث أن نقوم غداً بجعلهم يرون أن الشرطة كذبوا بشأن أمور كبيرة. |
Kermit, kötü kurbağanın sen olduğuna kendimizi inandırdık... çünkü bize istediğimizi sandığımız şeyleri verdi. | Open Subtitles | كيرميت"، أقنعنا أنفسنا أن ذلك الضفدع الشرير" كان أنت. . . |
İnsanları, Tommy'nin, acılarını sarılarak onlardan çıkartabildiğine inandırdık. | Open Subtitles | لقد أقنعنا الناس.. بأن بإمكان (تومي) أن يأخذ ألامهم منهم عن طريق العناق. |