Çünkü beni inandırdın. Oraya gidip, bana söylediklerini söyle. | Open Subtitles | ولأنك أقنعتني , إذهب إلى هناك وأخبرهم ما أخبرتني بهم الآن |
Beni, bu nefret ettiğim işi senin bedava uçuşların için mi bırakmamama inandırdın? | Open Subtitles | أقنعتني بأن أحافظ على العمل الذي أكرهه حتى يكون بإمكانك السفر مجاناً؟ |
İzleyebileceklerine beni inandırdın. Orada çok inandırıcıydın. | Open Subtitles | حسناً ، لقد أقنعتني أنهم يمكنهم ذلك لقد كنتَ مقنعاً للغاية ونحن هناك بالخلف |
Bana umut verip, benimle evleneceğine inandırdın. Dürüst ol Scarlett. | Open Subtitles | لقد دفعتني للإعتقاد بأنك تريد الزواج مني |
Beni Lex ile hiçbir bağlantın kalmadığı konusunda inandırdın. | Open Subtitles | لقد سقتيني للإعتقاد بإنكِ لم تعودي (مع إتصال بـ (اليكس |
Beni sevdiğine inandırdın beni. | Open Subtitles | لقد جعلتيني أصدق أنِك أحببتني لماذا لا أدفع لكِ؟ |
- Beni beni sevdiğine inandırdın. | Open Subtitles | لقد جعلتيني أصدق أنِك أحببتني لماذا لا أدفع لكِ؟ |
Eğer seni teselli edecekse, beni inandırdın. | Open Subtitles | لو كان الأمر تعزية، فقد أقنعتني. |
Eğer seni teselli edecekse, beni inandırdın. | Open Subtitles | إن كانت لك أي تعزية , لقد أقنعتني |
Çünkü ben sonsuza kadar süreceğine inandırdın ve beş dakika sonra arkadaşlarınla çekip gittin. | Open Subtitles | آخر مرة أقنعتني أنه للأبد، -أقلعت أنت وأصحابك ... |
Beni onların harika insanlar olduğuna sen inandırdın! | Open Subtitles | أنتَ أقنعتني كم كانا رائعين |
Tamam, peki, beni buna inandırdın ama. | Open Subtitles | حسناً,لقد... لقد دفعتني للإعتقاد بذلك |
- Sevgili dük... - Sus! Beni sevdiğine inandırdın beni! | Open Subtitles | إخرسي جعلتيني أصدق أنِك تحبيني |
Sessizlik! Beni beni sevdiğine inandırdın. | Open Subtitles | إخرسي جعلتيني أصدق أنِك تحبيني |