Parti'ye inanmadığımı söyleyerek, onları başımdan atmaya çalıştım. | Open Subtitles | عندما أتوا لزيارتي قلت لهم أنني لا أؤمن بالحزب. |
Sırf durmadan bundan bahsetmiyorum diye başka boyutlara inanmadığımı söyleyemezsin. | Open Subtitles | لمُجرّد أنني لا أتحدّث عنه بشكل مُتواصل ذلك لا يعني أنني لا أؤمن بوجود طائرة أخرى. |
Size inanmadığımı sanmayın bayım. Ama iki ünlü sanat eksperi... gerçek olduğunu söyledi, siz nasıl bu kadar eminsiniz? | Open Subtitles | ليس لاني لاأصدقك كيف تكون متأكد وهناك فنانان يؤكدان أنها حقيقية |
Ama sen hala sana inanmadığımı düşünüyorsun. | Open Subtitles | ولكنك مازلتى تعتقدين أننى لاأصدقك |
Yani, buraya kadar geldik, çalmaya başlayalı bir dakika bile olmadı ve bana Tanrı'ya inanmadığımı söylüyor. | Open Subtitles | أعني، نأتي إلى هنا نعزف لمدة دقيقة و يخبرني أنه لا يؤمن بالله |
Ama eğer bana Tanrı'ya inanıp inanmadığımı soruyorsanız, cevap evet. | Open Subtitles | , لكن لو تسألني لو اني أؤمن بوجود الله فالاجابة هي نعم |
Aslında, şansa inanmadığımı sen de biliyorsun. | Open Subtitles | في الواقع، أنا لا أؤمن بالحظ أنت تعرف ذلك |
Evet. Ama hipnoza pek inanmadığımı söylemem gerek. | Open Subtitles | نعم، لكن يجب أن أقول لك أنّي لا أؤمن حقاً في التنويم المغناطيسي. |
İnanmadığımı söylemek isterim. Ama açık fikirliliğimi koruyorum. | Open Subtitles | أودّ القول أنني لا أؤمن بأيّ شئ، ولكنني مُتفتح الذهن. |
O da büyüdükten sonra tekrar gitmiş ve dedesine demiş ki, "Biraz geç olmuş olabilir çünkü tanrılara inanmadığımı keşfettim." | TED | ثم عاد اليه و هو في سن المراهقة، ثم قال لجده، "قد يكون الوقت متأخرا الآن لأنني اكتشفت أني لا أؤمن بالآلهة" |
Cehenneme inanmadığımı söylersem bana kızma. | Open Subtitles | لا تغضب إن قلت أنني لا أؤمن بالجحيم |
Ya sana inanmadığımı söylersem? | Open Subtitles | ماذالوأقولأنا لاأصدقك |
Tanrı'ya neden inanmadığımı gösteren, iyi bir anımsatıcı. | Open Subtitles | رسالة تذكير لطيفة لمن لا يؤمن بالله |
Ruh eşi olayına inanıp inanmadığımı bile bilmiyorum. | Open Subtitles | لم أعد أدري إن كنت أؤمن بوجود توأم روح |