Sanatın yapıcı gücüne tekrar inanmamı sağladı. | Open Subtitles | جعلتني أؤمن ثانيةَ بالقوة التعويضية للفن |
Kendime tekrar inanmamı sağladı. | Open Subtitles | جعلتني أؤمن بنفسي مرة أخرى |
Benim inanmamı sağladı. | Open Subtitles | جعلتني أؤمن ثانية |
Benim Deccal olduğuma inanmamı sağladı. | Open Subtitles | جعلتني أصدق أنني عدو المسيح |
Skye biriydi kim inanmamı sağladı. | Open Subtitles | و (سكاي) هي الوحيدة التي جعلتني أصدق ذلك |
O resim; ebeveynlerim inanmadığı hâlde benim Tanrı'ya inanmamı sağladı. | Open Subtitles | هذا ما جعلني أؤمن بالله حتى لو لم يؤمنا به والداي |
"Daha önce hiç yağmamıştı, ve her şeyin mümkün olabileceğine inanmamı sağladı". | Open Subtitles | وقد جعلني أؤمن ان كل شئ ممكن |