"inanmayacaktır" - Traduction Turc en Arabe

    • يصدقك
        
    • سيؤمن
        
    • سيصدق
        
    • يصدقني
        
    • تصدقك
        
    • يصدقنا
        
    • لن تصدقني
        
    • سيصدقكِ
        
    Biz sana inanıyoruz, ama başka kimse inanmayacaktır. Open Subtitles نحن نصدقك يا تيلك ، ولكن لن يصدقك أحداً آخر
    Ve ben inanmıyorsam Yargıç da pekâlâ inanmayacaktır. Open Subtitles وإذا كنت لا اصدقك فأن القاضي لن يصدقك
    Eğer string teorisi test edilebilir bir öngörüde bulunamazsa, kimse ona inanmayacaktır. Open Subtitles لتُثبت تنبؤ إختبارى, لاأحد سيؤمن بها. هل هى نظرية فيزيائية,
    Kimse bunun bir şansız tesadüfler zinciri olduğuna inanmayacaktır. Open Subtitles لا أحد سيصدق أنها سلسة مصادفات سيئة الحظ
    Benden bir sır alamazsa, bana inanmayacaktır. Open Subtitles إذا لم يحصل على سر مني فلن يصدقني
    Zaten kendisi de inanmayacaktır. Open Subtitles على اية حال هى لم تكن تصدقك
    Kral'ı parmağında oynatıyor ve ne söylersek söyleyelim, Kral inanmayacaktır. Open Subtitles فقد أحكم قبضته على الملك ولن يصدقنا مهما كانت الأدلة التي نملكها ضده
    Yani ona kim olduğumu söylesem bile bana inanmayacaktır. Open Subtitles أعني، حتى لو أخبرتها مَن أكون، فإنها لن تصدقني.
    Seni zorla karantinaya sokacaklar ve birine söylesen bile kimse sana inanmayacaktır. Open Subtitles سوف يجبرونكِ على دخول الحجر الصحي، ولو أخبرتي أي أحد، لا أحد سيصدقكِ
    Hiçkimse sana inanmayacaktır Open Subtitles لن يصدقك احد
    Kimse sana inanmayacaktır. Open Subtitles لن يصدقك احد.
    Sana inanmayacaktır. Open Subtitles -لن يصدقك !
    Eğer string teorisi test edilebilir bir öngörüde bulunamazsa, kimse ona inanmayacaktır. Open Subtitles إذا فشلت نظريةالخيط فى إثبات ...تنبُؤ إختبارى لاأحد سيؤمن بها
    Eğer string teorisi test edilebilir bir öngörüde bulunamazsa, kimse ona inanmayacaktır. Open Subtitles تنبُؤ إختبارى, لاأحد سيؤمن بها.
    Beni papaz öldürmüş ve sonra da parçalara ayırmış gibi göstermek için böyle bir oyun tezgahlıyorsun lakin buna kimse inanmayacaktır. Open Subtitles ستجعل هذا يبدو وكأن الكاهن قتلني ثم انتحر، ولكن لا أحد سيصدق ذلك.
    Şimdi bunu yalanlarsan, jüri bundan sonra söyleyeceklerine de inanmayacaktır. Open Subtitles وإن اعترفت ان ذلك كان كذبا لا احد من هيئه المحلفين سيصدق اي شيء اخر تقولينه
    Ya da korsan bandı falan tak. Çünkü burada çalıştığına kimse inanmayacaktır. Hayır, ben ciddiyim. Open Subtitles انك تعملين هنا لان لا احد سيصدق ذلك
    Kanıt olmadan kimse inanmayacaktır. Open Subtitles لن يصدقني أحد من دون الدليل
    En kötüsü şu ki... Valérie'yi kimin öldürdüğünü biliyorum ve kimse bana inanmayacaktır! Open Subtitles أسوأ ما في الموضوع أنني أعرف من قتل (فاليري) ولن يصدقني أحد
    Bana inanmayacaktır. Open Subtitles لا لن يصدقني
    Sana asla inanmayacaktır. Open Subtitles سيتطلب هذا الكثير كي تصدقك
    Bize kimse inanmayacaktır. Open Subtitles لا أحد أخر سوف يصدقنا
    Bana inanmayacaktır, çünkü adamın bu öğleden sonra Paris'ten ayrılması gerekiyordu. Open Subtitles انها لن تصدقني ...لأنه كان من المفترض أن يرحل عن باريس عصر اليوم
    Seni takip ediyorlar, zorla karantinaya sokacaklar seni ve birine söylesen bile kimse sana inanmayacaktır. Open Subtitles سوف يتبعونِك، سوف يضعوكِ عنوةفيالحجرالصحي، ولو أخبرتِ أي شخص، لا أحد سيصدقكِ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus