Muhtemelen, iki genç insanı incitmek için kullanılacak bir takım işlere karıştım. | Open Subtitles | تورطت في بعض الأعمال التي أظن أنها ستُستخدم لإيذاء شخصين |
Birbirlerinden çok nefret ederler ve birbirlerini incitmek için sürekli yalan söylerler. | Open Subtitles | يكرهون بعضهم البعض كثيراً يكذبون لإيذاء بعضهم البعض. |
Mantıklı. Beni incitmek için yollar arıyorsun. | Open Subtitles | أصبح الأمر منطقياً ، إنهم يبحثون عن وسيلة لإيذائي |
Bazı insanların sizi incitmek için silaha ihtiyacı yoktur. | Open Subtitles | بعض الأشخاص ليسوا بحاجةٍ إلى سلاحٍ لإيذائك |
Seni incitmek için çalıyorum. - Bree'nin işkenceye dönüşen evliliği... | Open Subtitles | أنا أسرق لأجرحكِ - .. زواج (بري) التعذيبي - |
Onu bir zırh gibi taşırsan asla seni incitmek için kullanamazlar. | Open Subtitles | فلترتدي الأمر مثل الدرع وبالتالي لا يمكن أن يستخدم لأذيتك |
Eğer bu konuda beni suçlamaya çalışıyorsan... eğer bu beni incitmek için onu kullandığın son girişiminse... | Open Subtitles | إذا كنت تحاول أن تلومني من أجل هذا إذا كانت هذه محاولتك الأخيرة لإستخدامها لتؤذيني |
- Sen onu incitmek için doğdun. Hiçbir şey öğrenmedin mi? | Open Subtitles | أنت ولدت لتؤذيها ألم تتعلم شيئا ؟ |
Eric, bunu sırf beni incitmek için yazdın. | Open Subtitles | ايريك, لقد كتبت هذا فقط لتجرحني. |
Bu kadar zamandır beni incitmek için tutunduklarını bilmiyordum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق أنها قد تم عقد في هذا الوقت فقط ليؤذيني. |
Biri, karımı incitmek için kulübüme gelmiş, elbette sevmem. | Open Subtitles | أن أحدهم دخل النادي لإيذاء زوجتي بالتأكيد لن يروقني الأمر |
Oğlumu incitmek için asla parmağını kıpırdatmazsın, değil mi? | Open Subtitles | أنت لن ترفع إصبع لإيذاء إبني، أليس كذلك؟ |
Sen kasten beni incitmek için yaptın. | Open Subtitles | و أنت فعلتها عمداً لإيذائي, عن قصد |
Tek insan, sen bile beni incitmek için kullanılabilirsin. | Open Subtitles | ... الشخص الوحيد ، أنتِ يُمكن إستغلاله لإيذائي |
Umarım, beni incitmek için burada değilsindir. | Open Subtitles | أتمنى أنكِ لست هنا لإيذائي |
Seni incitmek için yoldan çekildi. Özellikle medyada. | Open Subtitles | لقد ابتعد وأخذ طريقاً لإيذائك خصوصاً في الصحافة |
Sadece sizi incitmek için öyle söylüyordum. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ فقط أَقُولُ ذلك... ... لإيذائك. |
Seni incitmek için söylemedim bunu. | Open Subtitles | لم أقل ذلك لأجرحكِ. |
Sizi incitmek için değil, korumak için. | Open Subtitles | ليس لأذيتك بل لحمايتك |
- Onun bir psikopat olduğunu bilmiyor olsan bile bunu beni incitmek için yaptın. | Open Subtitles | -لا ! -حتى إن لم تعرفي أنها مُختلة ، لقد كنتِ تحاولين فعل ذلك لتؤذيني. |
Jax'i ve onu incitmek için beni kullanıyor olman. | Open Subtitles | تستغليني لتؤذيها هي و " جاكس " |
! O kadar kıskandın ki beni incitmek için böyle bir hikaye uydurmuş olabilirsin. | Open Subtitles | -أظنّك حسوداً لدرجة اختلاقك قصّة لتجرحني |
Bunları sadece beni incitmek için yapıyor. | Open Subtitles | لا يفعل هذا إلاّ ليؤذيني. |
Seni incitmek için yapmadım. | Open Subtitles | لم أقم بذلك لإيذاءك |
Seni kasten incitmek için kararlar almıyorum ben. | Open Subtitles | إنّني لا أتخذ قرارات لإيذائكِ بشكل مُتعمّد. |