Norveç işgal edilmiş olabilir, ama hala İngiltere'den daha güvenli. | Open Subtitles | صحيح أن النرويج محتلة ، ولكنها آمن بكثير من إنجلترا |
Bu Ed Cook diye bir adam. İngiltere'den geliyor ve oradaki en iyi eğitilmiş hafızalardan birine sahip. | TED | هذا رجل يدعى إيد كووك والقادم من إنجلترا والذي يمتلك أفضل الذاكرات المدربة |
(Video) Soprano: ♫ Yastığımın üstünde ♫ ♫ Yatakta güvendeyim ♫ EW: Bu İngiltere'den Georgie. Yalnızca dokuz yaşında. | TED | سوبرانو:♫على وسادتي♫ ♫آمن في السرير♫ هذه جورجي من انجلترا هي فقط في التاسعة |
Malikanede ayrıca yıllar önce İngiltere'den ithal edilen... ..Rolls-Royce ile birlikte gelen Fairchild adlı... bir şoför vardı. | Open Subtitles | وفي العزبة أيضا سائق اسمه فيرتشايلد اُستقدم من انجلترا منذ عدة سنوات.. هو وسيارة رولزرويس جديدة |
- Bunun için İngiltere'den geleceğim. - Geleneklerin şerefine. | Open Subtitles | ـ سآتي مخصوص هنا من بريطانيا من أجل هذا ـ عادة جميلة .. |
Ve sonra İngiltere'den Güney Amerika'ya kaçtı. | Open Subtitles | وأنت قابلتيه بعد هروبه من لندن الى امريكا الجنوبية ؟ |
Ben Rudolf Rassendyll. İngiltere'den buraya tatil için geldim. | Open Subtitles | أنا رودلف راسينديل من إنجلترا و جئت هنا فى أجازه |
İngiltere'den gelen sevkiyatları tetkik ediyordum. | Open Subtitles | عكفتُ على دراسة الرسائل الواردة من إنجلترا |
"Evet, onu biliyorum ama, o İngiltere'den gelmiyor ahbap." | Open Subtitles | نعم, أعرفه ولكن إنه ليس من إنجلترا يا رجل |
Gemiyi tanıdım. Sekiz yıl önce İngiltere'den dönerken görmüştüm! | Open Subtitles | عرفت السفينة رأيتها قبل ثمانية سنوات عند العبور من إنجلترا |
Sekiz yıl önce İngiltere'den yola çıkan çocuğu nerede? | Open Subtitles | أين ولده الذي أبحر من إنجلترا منذ ثمانية أعوام؟ |
İngiltere'den bir yakınınızın size yardım etmek için buraya gelmesi çok iyi olacaktır. | Open Subtitles | والآن, الا تعتقدى انه من الحكمة ان نستدعى احد اقاربك من انجلترا ليكون معك هنا ويساعدك |
- İngiltere'den Profesör Potts. | Open Subtitles | ولكن من هذا؟ هذا هو بروفيسور بوتس من انجلترا |
Ama şimdi herkes giyeceğini İngiltere'den alıyor. | Open Subtitles | و لكن الاّن الجميع يشتري القماش من انجلترا |
Çünkü imkanı olanlar tüm ihtiyaçlarını İngiltere'den alıyor. | Open Subtitles | لأن من لديهم يشترون كل ما يحتاجون من انجلترا |
İngiltere'den Güney Afrika'ya 10.000 kilometrelik yolu.... ... içgüdüsel olarak bulabilirler. | Open Subtitles | على القيام برحلة الـ10 آلاف كيلو متر من بريطانيا حتى جنوب أفريقيا بدون أن يكون قد قام بها أبداً من قبل |
İngiltere'den bir tavsiye mektubum var. | Open Subtitles | لقد حصلت علي خطاب تعريف من لندن |
Amerikan kolonileri İngiltere'den ve onun baskıcı monarşisinden kurtulmak istediler. | Open Subtitles | كما المستعمرات الأمريكية أرادتْ للفَصْل مِنْ إنجلترا وحكمه الملكي المستبدّ. |
Bizim soylularımızın kuzeydeki topraklarının bir kısmını al, onların soylularına buradan İngiltere'den toprak ver ve onları bize karşı koyamayacak kadar açgözlü yap. | Open Subtitles | امنح نبلائنا أراضي في الشمال اعطي نبلائهم ممتلكات هنا في انجلترا واجعلهم طامعين جدا ليتحدونا |
Afrika'ya, İngiltere'den uzaklaşmak için mi gitmiştiniz? | Open Subtitles | لقد ذهبت الى افريقيا لكى تبتعدى عن انجلترا هه؟ |
Annem İngiltere'den tatlı havuç ve kimchi gönderdi. | Open Subtitles | أمي أرسلت الكيمـشي و والبطاطا الحلوة من أنجلترا |
Çocukken İngiltere'den buraya taşınmışlar. | Open Subtitles | نعم لقد انتقل الى هنا من انكلترا حين كان صغيرا |
Hayır, bir erkekle birlikte İngiltere'den tekneyle gelirken. | Open Subtitles | لا، مع رجل قابلته على متن القارب من إنكلترا. |
Buraya İngiltere'den getirildi. Ve taşlara sinmiş kötülük de onla geldi. | Open Subtitles | لقد تم إنشاؤه هُنا فى إنجلترا و معه كل شر مُتجذر فى أحجارِه |
Bir keresinde İngiltere'den müslüman bir grubu alıp, | TED | أتعلمون، كان لدي مجموعة من المسلمين من المملكة المتحدة. |
Artık aranan bir adamım İngiltere'den güvenli bir şekilde çıkmalıyım. | Open Subtitles | أنا رجلا مطلوب أحتاج مرورا آمنا خارج إنجلترا |