"inkar etti" - Traduction Turc en Arabe

    • أنكر
        
    • أنكرت
        
    • انكر
        
    • نفى
        
    • وأنكر
        
    • وأنكرت
        
    • أنكرها
        
    • انكرت
        
    Mitchell bunları inkar etti ve hikayeyi gülünç bulduğunu söyledi. Open Subtitles ميتشل أنكر تورطه في هذا الأمر و وصف القصة بأنها سخيفة
    Zehirlediğini itiraf etti, öldürdüğünü inkar etti, sonra da avukat istedi. Open Subtitles أعترف بالتسميم و أنكر جريمة القتل ثم ظهر مطلب المحامي
    Evet, tüm kanıtlar tersini gösterse de bunu inkar etti. Open Subtitles أجل، لقد أنكرت هويته على الرغم من جميع القرائن التي تشير للعكس
    Ama onun olduğunu inkar etti. Bir arkadaşının olduğunu söyledi. Karıma söylemememi istedi. Open Subtitles نعم, ولكنها أنكرت أن يكون لها وقالت أنه لإحدى صديقاتها,
    Web sitesini işletme işini hepsi inkar etti. Open Subtitles جميعهم انكر إنشاء الموقع... لكن على الأقل يجب أن يكون...
    Kullandığı teknolojiyi kullanabilir kılması için yalvardım. Ama o teknolojisi olduğunu bile inkâr etti. Open Subtitles توسّلتُ إليه ليجعل تقنيته مُتيسّرة، لكنّه نفى إمتلاكها.
    Ona sen mi yellendin diye sordum inkar etti. Open Subtitles لقد سألته إن كان قد أطلق ريحاً وأنكر ذلك
    Ona sordu, Amy inkar etti. Open Subtitles لذا سألها، وأنكرت الأمر.
    Bir kaç yıl önce bir doping skandalı vardı ama o inkâr etti. Open Subtitles كانت هناك شائعات عن فضيحة مخدرات قبل عدة سنوات , لكنه أنكرها
    Pyongyang, önce herhangi bir patlama gerçekleştiğini inkar etti ancak daha sonra sözlerini geri çevirip, patlamanın hidroelektrik baraj projesiyle bağlantılı olduğunu söyledi. Open Subtitles من المنطقه بين كوريا الشماليه والصين فى بيونج يانج بيونج ينج فى البدايه انكرت بان اى انفجار قد حدث ...لكن بعد ذلك علقوا الانفجار على انه
    Evet, tabii. Sadece Başkan olayı inkar etti Amerikalılar haberi henüz yayınlamadılar. Open Subtitles أجل بالطبع ولكن أنكر الرئيس أن الأمر قد حدث
    Her ikisi de herhangi bir ilişkiyi inkar etti— ta ki polis tüm broşürleri toplayıp onları kusursuz bir biçimde yerleşen boş çantaya geri koyasaya kadar. TED أنكر كلاهما بهدوء مشاركته... إلى حين قامت الشرطة بجمع كل المنشورات وأعادتها إلى الحقيبة الفارغة، والتي لاءمتها تماماً.
    Kraliçe'ye olan sevgisi yüzünden gerçeği hep inkar etti. Open Subtitles بسبب حبه للملكة أنكر الحقيقة على نفسه
    O sadece bunu inkar etti. Open Subtitles و ثم واجهته بالحقيقة, و أنكر ذلك ببساطة
    İnkar etti. Onun sözlerine karşılık benim sözlerim. Open Subtitles لقد أنكر ما حدث فكلمتي الآن ضد كلمته
    Hükumet, şiddet uygulandığını inkar etti ancak bir gün ya da bir hafta önceden insanların katliamı anlatabilecekleri yerlere sürmeye devam ettim. TED فقد أنكرت الحكومة أنها تقوم بأي أعمال عنف ولكنني كنت دائما أذهب لمدن حيث يصف الناس المذابح التي قامت بها الحكومة منذ يوم أو أسبوع
    İlk başta sizi görme niyetinde olduğunu bile inkar etti. Open Subtitles و لقد أنكرت أنها هنا لرؤيتك في البداية
    Onunla yüzleştim ve inkar etti. Open Subtitles لقد واجهته بذلك ولقد انكر ذلك.
    Saldırı hakkında bir şey bildiğini inkar etti. Open Subtitles لقد انكر أي معرفة بالهجوم,
    Ama o çaldığını inkâr etti. Open Subtitles لكنه نفى سرقتها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus