| Kurtulanların birçoğu intihar etmiş ya da sığınağa salınan gaza karşı koyamamışlar. | Open Subtitles | انتحر معظم الناجين او استسلموا للغاز في المهاجع |
| Burada yazdığına göre 1980'de intihar etmiş. | Open Subtitles | فى الواقع, مذكور هنا أنها انتحرت عام 1980. |
| Müzik öğretmeni dün gece intihar etmiş. | Open Subtitles | معلّمة الموسقى قتلت نفسها الليلة الماضية |
| Sonra evini, sonra eşini ve sonra da iki ay önce intihar etmiş. | Open Subtitles | ثمّ خسر منزله ، وزواجه وقبل شهرين ، إنتحر |
| İkinci karısı 1927'de odasında intihar etmiş. | Open Subtitles | هذه كانت زوجته الثانيه لقد إنتحرت فى هذه الغرفه عام 1927 |
| Ohio'da evine antik geziden dönen Sarah adında bir kadınla tanıştım ve kocasının iki çocuğunu öldürüp sonra da intihar etmiş olduğunu öğrendim. | TED | قابلت امرأة تدعى سارة في أوهايوو عادت للوطن من رحلة عمل بالآثار ووجدت أن زوجها قتل نفسه وطفليهما. |
| Ona ilaç verdiler. İntihar etmiş gibi yapıp, onu aşağı atacaklar. | Open Subtitles | لقد تم تخديره ، سوف يقومون برميه ، سوف يبدو وكأنه إنتحار |
| "Yetkililer medya patronunun intihar etmiş olabileceğini düşünüyorlar." | Open Subtitles | حالياً، تعتقد السلطات المحلية بأن رجل الاعلام الكبير قد انتحر |
| Gerçeğin farklı olduğunu öğrendim. Aslında intihar etmiş. | Open Subtitles | وعرفت للتوّ بأنّ ذلك غير صحيح، لقد انتحر |
| İnandığınız rapora göre hapiste ölmüş öldürülmüş veya intihar etmiş olabilirdi. | Open Subtitles | سواء تم قتله في السجن او انتحر ليس هذا التقرير الذي اصدقه كلهم كانوا هاربون ذاك الوقت |
| Muhtemelen kendini gazla zehirleyerek intihar etmiş. | Open Subtitles | من المحتمل أنها انتحرت باستنشاق الفحم المحترق |
| Annesi George Kelling 10 yaşındayken intihar etmiş. | Open Subtitles | ام جورج كيلنغ انتحرت عندما كان عمره 10 سنوات قفزت من فوق جسر |
| İntihar etmiş. Onu bir saat önce bulmuşlar. | Open Subtitles | لقد انتحرت عثروا عليها منذ ساعة |
| Arla Cogan Colorado'lu çocuk kaybolduğu zaman intihar etmiş. | Open Subtitles | إذا, آرلا كوغان قتلت نفسها عندما كان فتى كولورادو مفقودا |
| Sonra da kilerde intihar etmiş. | Open Subtitles | و بعدها قتلت نفسها في القبو. و ليس هذا كُل شيء. |
| Siz de duymuş olmalısınız, bazı ölümler gerçekleşti. Cinayet. Üç tanesinden sonra katiller intihar etmiş. | Open Subtitles | عدة جرائم أرتكبت, في ثلاث حالات إنتحر القاتل |
| Babası intihar etmiş. | Open Subtitles | كانت ضربه قويه ، خسروا منزلهم و أباه إنتحر |
| Jane Doe ile aynı parmak izine sahip ama Jane Doe cinayetinden önce intihar etmiş. | Open Subtitles | لديها نفس بصمات مجهولة الهوية، لكنها إنتحرت قبل قتل مجهولة الهوية. |
| Olduğunu düşündüğümüz şey, tabi kesin emin değiliz biri diğerini kazara ya da bilerek öldürmüş ve daha sonra boğularak intihar etmiş. | Open Subtitles | ما نعتقد أنه حدث لكن لسنا متأكدين من ذلك أحدهما قتل الآخر اما متعمداً أو في حادثة وبعد ذلك قتل نفسه لقد أغرق نفسه |
| Birkaç ay içinde aynı mahalleden beş kişi intihar etmiş. | Open Subtitles | .... 5حالات إنتحار في نفس الحي في غضون شهر ؟ |
| İlginç bir şekilde, sadece depresyonda, intihar etmiş ya da anksiyetesi olan esnaflar yoktu. | TED | ومن المثير للاهتمام، تنظيمنا لأحداثٍ لغير الحرفيين الذين تأثروا بمشاكل الصحة العقلية أو اكتئاب أو قلق أو انتحار. |
| Muhasebeden Jack Edwards intihar etmiş. | Open Subtitles | تعرفي "جاك ادوارد" من الحسابات لقد أنتحر |
| O intihar etmiş Abbey. Bir silahla intihar etmiş. | Open Subtitles | نعم,لقد كان إنتحاراً أبيجيل لقد كان إنتحاراً |
| İntihar etmiş. | Open Subtitles | رجلك ارتكب الانتحار |
| - Geçen hafta intihar etmiş. | Open Subtitles | ماذا - أنتحرت الأسبوع الماضي - |
| Bir sene önce intihar etmiş. | Open Subtitles | -ثم قضى على حياته منتحراً بعدها بعام |
| Eleman bankayı soymuş eve gidip güya intihar etmiş. | Open Subtitles | , الرجل سرق المصرف ثم يذهب إلى منزله و ينتحر |
| Tamam, yani sorunlu bir gencin ve babasının intihar etmiş olma olasılığı var. | Open Subtitles | حسناً , إذن لديك شاب مصدوم وإنتحار مُحتمل لوالده |