| İrlandalılarla Kartel ilişkisinin arkasında CIA var. | Open Subtitles | الإستخبارات العامة خلف قضية الإيرلنديين مع العقيد |
| Federaller İrlandalılarla Kartel'i istiyor. | Open Subtitles | الفيدراليين أرادوا القبض على الإيرلنديين و الكارتيل. |
| İrlandalılarla işlerin boka sardığını söylerken şaka yapmıyormuşsun. Evet. | Open Subtitles | أعني لم تكن تمزح في قضية العبث مع الإيرلنديين |
| - İrlandalılarla bu işi yapmak için hangi rotaları tutmamız gerekeceğini kontrol ediyorum. | Open Subtitles | فقط ارى ما سيحتاج أعضاء العصابة لتسوية هذا الأمر مع الإيرلندي |
| Başpsikopos bu savaşa, Five Points'teki İrlandalılarla omuz omuza katılmak istiyor. | Open Subtitles | رئيس الأساقفة بنفسه كتفا بكتف مع نصف الأيرلنديين فى النقاط الخمس |
| İrlandalılarla zenciler birbirine hala diş bilerken kalkmış siyahi Jasper'ın İrlandalı Jake ile dövüşeceğine dair duyuru mu yapmak istiyorsun? | Open Subtitles | الأيرلنديين والسود مازالو , لعنة على بعضهم البعض و ماذا , ترد أن تضعها في المشهد العام جاسبر رجل ملون , يقاتل جاك الأيرلندي ؟ |
| İrlandalılarla yapılacak anlaşma bugün gerçekleşecek. | Open Subtitles | الصفقة مع الإيرلنديين انتهت هذا اليوم |
| İrlandalılarla olan anlaşma tamamlandığında Munson'ın suçlamaları düşürmesi için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | عندما تنصلح الامور مع الإيرلنديين سأفعل ما بوسعي لإسقاط (التهم عن (مونسون |
| Kartel anlaşması, İrlandalılarla olan sürtüşme... | Open Subtitles | مسألة الشركات , وضغط الإيرلنديين |
| - İrlandalılarla satış konuşmaları nasıl gitti? | Open Subtitles | كيف بيع بضاعة الإيرلنديين ؟ جيد |
| İrlandalılarla anlaşmak için sürekli Belfast'a gidiyordu. | Open Subtitles | " كان يعود في رحلة إلى " بلفاسات يحاول التسوية مع الإيرلنديين |
| Jax, İrlandalılarla kapıştı. - İşimizi iyi etkilemeyeceği kesin. | Open Subtitles | جاك " يعمل مع الإيرلنديين " ليس جيداً للعمل |
| İrlandalılarla ne durumdasın? | Open Subtitles | ومأين وصلنا في أمر الإيرلنديين |
| Juan Carlos İrlandalılarla kartel arasındaki buluşmanın verini verdi. | Open Subtitles | خوان كارلوس) مقبوض عليه) اجتماع الإيرلنديين والعقيد تم |
| İrlandalılarla olan anlaşma yapıldığında Munson'a karşı yapılan suçlamaların düşürülmesi için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | عندما تسير الأمور بشكل سلس مع الإيرلنديين سأفعل ما بوسعي لتبرئة (مانسن) من جميع التهم |
| İrlandalılarla yeni bir anlaşma yaptık. | Open Subtitles | أجرينا صفقةَ جديدة مع الإيرلندي |
| Chibs, İrlandalılarla olan anlaşmamızı yerine getirebilmek için buna ihtiyacımız olduğunu biliyor. | Open Subtitles | يعرف " تشيبس " أننا نحتاج هذا لملء الالتزام الإيرلندي |
| İrlandalılarla bir sorun çıkmış. | Open Subtitles | شيء ما جرى مع الإيرلندي |
| Bugün İrlandalılarla, bağları koparmak için buluşacağım. | Open Subtitles | سوف أجتمع مع الأيرلنديين اليوم وأقطع العلاقات |
| İrlandalılarla buluştuktan sonra kulübede görüşürüz. Tamamdır | Open Subtitles | سنقابلك في الكابينة بعد لقاء الأيرلنديين |
| - Hayır efendim. İrlandalılarla takışmaya meraklı değilim. | Open Subtitles | كلّا، سيدي اللحم الأيرلندي لا طعم له |
| İrlandalılarla aynı yüzdeyi ve himayeyi istiyorlar. | Open Subtitles | يطالبون بنفس نسب وحماية العصابة الإيرلندية |
Arabe 
Anglais 
Français 
Espagnol 
Allemand 
Portugais 
Turc 