"istasyondaki" - Traduction Turc en Arabe

    • في المحطة
        
    • المحطةِ
        
    • في هذه المحطة
        
    • المحطة الان
        
    Daha önce gördüğünüz, istasyondaki otoparkın köşesini aldık ve herkesin paylaşması ve ürün toplaması için sebze yatakları yaptık. TED أخذنا زاوية من مواقف السيارات في المحطة الذي رأيتموه، و زرعنا العديد من الخضروات للجميع ليتشاركوا ويقطفوا من صنيعهم.
    Şu an durumu iyi ama hâlâ istasyondaki bakteri düzeyini kontrol ediyorum. Open Subtitles هي بخير الآن, و لكنني لا زلتُ أتفحص نمو البكتيريا في المحطة
    Eğer üç numaralı istasyondaki işçi tuvalete giderse diğer dokuz işçinin üretkenliğine hiçbir kötü etkisi olmayacak. TED ففي حال قرر العامل في المحطة 3 المغادرة والذهاب إلى الحمام، لن يكون لذلك أثر على إنتاجية باقي العمال التسعة.
    Elektrik gittiğinden beri istasyondaki gaz pompaları çalışmıyor. Open Subtitles مضخات الغازِ لا تَعْملُ في المحطةِ مع انقطاع الكهرباء
    İstasyondaki herkes ya komada ya da katotonik durumda. Open Subtitles جميع الناس في هذه المحطة إمّا متصلّبين أو غائبين عن الوعي.
    İstasyondaki kameralara girdim, ama Knox'dan bir iz yok. Open Subtitles نحن نراقب كاميرات الامن في المحطة الان ولكن لا اثر لنوكس
    Son istasyondaki sinyalizasyon hatasından dolayı program fiilen yedi saat ondört dakika olarak gerçekleşti. TED في الحقيقة، اتضح أنه سيستغرق سبع ساعات وأربع عشرة دقيقة نظرًا لخلل فني في المحطة الأخيرة.
    Ana istasyondaki tren trafiğini durduramazsınız. Open Subtitles أنت لن تستطيع إعاقة المرور في المحطة الرئيسية
    İstasyondaki bir şey olayı tetiklemiş olmalı. Open Subtitles حسنا ، يجب ان يكون هناك شيء اثارهم في المحطة
    İstasyondaki kameralara girdim, ama Knox'dan bir iz yok. Open Subtitles نحن نراقب كاميرات الامن في المحطة الان ولكن لا اثر لنوكس
    İstasyondaki adam hasta olduğunu söyledi. Open Subtitles الرجل في المحطة قال انك في البيت مريض
    Masrafı hesabımdan karşılarım, sen ve ben hariç... bu istasyondaki kimsenin girememesini sağlarım. Open Subtitles أم، أنا سوف تهمة لبلدي المنسب اللوني حساب، وسوف نتأكد من أي شخص آخر في هذه المحطة لديه حق الوصول ولكن أنت وأنا.
    Bu istasyondaki hiyerarşide senin üstün olmamın bir nedeni var, bu yüzden sakın bana sakin olmamı söyleme! Open Subtitles لقبي في هذه المحطة هو فوقك لسبب ما، لذلك لا تقولي لي أن أهدء

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus