| Biri santraldan geçmeden sana ukaşmak istediğinde doğrudan kullanabileceği numaran. | Open Subtitles | رقمك المباشر لو أراد شخص الوصول لك مباشرةً دون سنترال |
| Ve bir multi-milyoner. Yine de bir koruma çiti yapmak için inşaat firması ondan 6.000 dolar istediğinde, "O kadar paraya kendim de yaparım." | TED | هو رجل مليونير , عندما أراد المقاول 6,000 دولار لبناء سياج خاص , قال ," بسبب هذا النوع من المال سوف أفعلها بنفسي ." |
| Patronun senden bir şey yapmanı istediğinde nedenini sorar mısın? | Open Subtitles | عندما رئيسك يطلب منك عمل شيء ما هل تسأل لماذا؟ |
| Yani, o numarayı kontrol etmemi istediğinde aslında tehdit mesajı almamıştın? | Open Subtitles | إذن أنتِ لم تتلقي تهديدات عندما طلبتِ مني تفقد ذلك الرقم |
| Ve evi taşımak istediğinde, melekler gelir, evini toplar ve İtalya'ya götürürmüş. | Open Subtitles | وعندما أرادت نقل البيت أتت الملائكة وحملتها وأخذتها لإيطاليا |
| Bir daha dans etmek istediğinde, önceden haber ver ki kendimi öldürebileyim. | Open Subtitles | في المرة المقبلة عندما تريد الرقص أعلمني بذلك قبلا كي أقتل نفسي |
| Koç benden ilerleme raporu hazırlamamı istediğinde... bir öğretmen olarak gücendim. | Open Subtitles | كمدرس ، تمت إهانتي عندما طلب مني أن أمده بتقارير المنهج |
| Şey, aslında, okumak istediğinde Sir Haversam'ın en sevdiği sandelye oydu, evet. | Open Subtitles | في واقع الأمر كان كرسيه المفضل لو أراد القراءة |
| Yakışıklı Adelmo bu tür bir yasaklı kitabı okumak istediğinde Berengar onunla sevişmesi karşılığı parşömende belirtilen yerin anahtarını önerdi. | Open Subtitles | أراد قراءة أحد الكتب المحظورة أعطاه المفتاح للوصول إليها مكتوب بطريقة مشفرة على ذلك الرق |
| Erkek arkadaşı çıkmak istediğinde, kız, para için geri dönüyor. | Open Subtitles | حاولت العودة لأخذ المال بينما أراد صديقها الهرب |
| Cukor bile onunla konuşmak istediğinde Newcomb'a gidiyordu. | Open Subtitles | حتى لو أراد جورج كيكور التحدث معها يجب أن يمر الأمر خلال بــات نيوكومب |
| Biri yardım istediğinde yardım etmek gerekir değil mi? | Open Subtitles | حينما يطلب منك أحد مساعدته عليك أن تساعده .. اليس هذا صحيحاً؟ |
| Gelecek sefer biri yardım istediğinde, aldırma. | Open Subtitles | المرة القادمة عندما يطلب منك شخص المساعدة تجاهليه |
| Bir erkeğin bir kadınla evlenmek için elini istediğinde yaptığı geleneksel bir İspanyol teklifi. | Open Subtitles | عرض أسباني تقليدي عندما يطلب الرجل يد المرأة إلي الزواج |
| Lavaboya giderken bozukluk istediğinde sana 50 dolar verdim. | Open Subtitles | عندما أنتِ طلبتِ مال من أجل غرفة الزينة، أعطيتك 50 دولار. |
| Ama eski sevgilim tekrar denemeyi istediğinde ayrıldık. | Open Subtitles | و تعلم ونحن أنا إنفصلت عنها عندما تعلم, عندما أرادت طليقتي أن نعود سويا |
| Bir dahaki sefer, boyaların kokusunu solumak istediğinde kendi tornavidanı kullan, tamam mı? | Open Subtitles | في المرة القادمة عندما تريد أن تشمّ أدخنة الطلاء إستعمل مفكّك الخاص، حسناً؟ |
| Koç benden ilerleme raporu hazırlamamı istediğinde... bir öğretmen olarak gücendim. | Open Subtitles | كمدرس، تمت إهانتي عندما طلب مني مدرب أن أمده تقارير للمنهج |
| Issızlıkta o kadar uzun süre yaşadım ki; Atlantis'e gelmemi istediğinde, ben... | Open Subtitles | لقد عشت فى عزلة لزمن طويل بحيث أنك عندما طلبت منى الحضور |
| Bunu kalanlar için dua etmenizi istediğinde Sheryl Timmons'ın eşi ve çocuklarına söyleyin. | Open Subtitles | قل ذلك لزوج شيريل تيمونز و اولادها عندما يطلبون منك الصلاة فوق ما تبقى منها |
| Yardım etmemi istediğinde bütün gün isteyeceğini söylememiştin, değil mi? | Open Subtitles | عندما تطلبين منى ان اساعدكى, لاتطلبى منى كل يوم |
| tut ki, katil evine girebilecek, her istediğinde gelen bir adamdı, o mektubu maktul orada yokken önceden yazdı. | Open Subtitles | ولديه وصول للمنزل متى ما شاء وكتب هذا من بعدها حينما كانت موجودة |
| Ama her şeyi boş vermek istediğinde, hep inandıkların da dâhil, bu kolay değil. | Open Subtitles | . وعندما طلبتي منه ترك كل شيء لم تؤيديه ، وهذا صعبٌ علية |
| Karım seni Kaligula'ya vermek istediğinde, senin hatırına müdahale ettim. | Open Subtitles | لأجلك تدخلت عندما ارادت زوجتي اعطائك لكاليغولا. |
| Bana, onu kovmamı istediğinde onunla yattığını söylemeliydin. | Open Subtitles | كانَ عليكَ أَن تُخبرَني عِندما طَلبتَ مِني فَصلَها أنكَ كُنتَ تنامُ مَعها |
| Psikolojik değerlendirmeleri okumamı istediğinde bir şey dedin. "Onun aklını oku" dedin. | Open Subtitles | عندما طلبت منّي أن أفحص التقييمات النفسية، قلت شيئاً مثل "اقرأي عقله". |
| Sen konuşmak istediğinde ben hep senin yanında oluyorum. | Open Subtitles | أنا دائماً لجانبك عندما ترغب في الكلام. تعال. |