Benden ne istediğinin farkında değilsin, Will. | Open Subtitles | أنت لا تفهم الأمر الذي تطلبه مني. |
Sen benden ne istediğinin farkında değilsin. | Open Subtitles | أنت لا تدركما تطلبه مني |
Bir kere istediğinin kokusunu aldı mı... onu alana kadar durmaz. | Open Subtitles | حالما يلتقط رائحة ما يريده لا يتوقّف قبل أنْ يحصل عليه |
Şu anda tek istediğinin Almanları öldürmek olmasına güveniyorum. | Open Subtitles | الذى اعنيه ان الان كل ما يريده هو قتل الالمان |
İstediğinin bu olduğunu biliyorum. Benim istediğim de kesinlikle bu. | Open Subtitles | أعلم أن هذا ما تريده ومن المؤكد أنه ما أريد |
Senin çok kötü bir gün geçirdiğini biliyorum, ve sadece bu kedilerle oynamak istediğinin de farkındayım. | Open Subtitles | وأعرف أن كل ما تريدينه هو اللعب مع هذه القطط الصغيرة |
Geçen gün, senin de istediğinin bu olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | , ظننت , في اليوم السابق أن هذا ما أردته |
İstediğinin bu olduğunu anlamadım. - Yapamam. | Open Subtitles | لم أدرك أن هذا ما تريدين لا أستطيعه |
Ama ikimizin de istediğinin bu olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لكنني لا اعتقد ان هذا مايريده اي شخص منا.. |
Benden ne istediğinin farkında mısın? | Open Subtitles | هل تعرف ما تطلبه مني ؟ |
Benden ne istediğinin farkında mısın? | Open Subtitles | أعني، أتعي لما تطلبه مني؟ |
Benden ne istediğinin farkında mısın? | Open Subtitles | هل تدرك ما تطلبه منى؟ |
Ortak bir anlayışımız olduğunu düşünüyordum. İkimizin de istediğinin bu olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقد انه كان لدينا فهم اعتقد أن هذا ماكان كلانا يريده |
Bu da, birleşmeye karşı olanların istediğinin gerçekleşmesi demektir. | Open Subtitles | وهذا هو بالظبط ما يريده المعارضون على إعادة التوحيد |
Ve bu ortak bir zemin bulmakla sonuçlanır, benim ne istediğimle senin ne istediğinin çakıştığı yer. | TED | وهو ما يعني إيجاد أرضية مشتركة، حيث يتداخل ما أريد أنا مع ما تريده أنت. |
İstediğinin bu olduğunu söylemiştin. Şimdi, istiyor musun, istemiyor musun? | Open Subtitles | أخبرنى أن هذا ما تريده أنت تريد هذا صحيح |
İstediğinin bu olduğunu biliyorum. Bu yüzden Chan Soo'ya odaklandın. | Open Subtitles | وأنا أعلم أن هذا ما تريدينه ، أيضا لهذا السبب تبقين التركيز على تشان سو |
Yapacağım ama istediğinin bu olduğundan kesin eminsen. | Open Subtitles | سأفعل ما تريدينه، لكن بشرط أنك متأكدة أن هذا ما تريدينه |
Bu işi başlattığında istediğinin bu olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | وأنا أعلم أن هذا ليس ما أردته عندما بدأتي هذا |
İstediğinin bu olduğuna emin misin? | Open Subtitles | هل انت متأكدة ان هذا ما تريدين ؟ |
Çünkü babamın istediğinin bu olduğunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | لأنك تظنين أن هذا مايريده أبي |
Fakat benden benim için çok önemli olan herşeyden vazgeçmemi istediğinin farkında mısın? | Open Subtitles | ربما تكونين محقة ولكن ألا ترين انك تطلبين مني المخاطرة بفقدان كل شيء ذا أهمية في حياتي لأرى إن كانت هذه العلاقة ستنجح ؟ |
Sen ne istediğinin farkında değilsin. | Open Subtitles | انتِ لاتعرفين مالذي تطلبينه مني |
İstediğinin bu olduğuna emin misin? | Open Subtitles | هل انتي متأكده ان هذا ما تريديه ؟ |
İstediğinin bu olduğunu sanıyordum, böylece Paris'e gitme masraflarını karşılayabileceksin. | Open Subtitles | لقد اعتقدت أن هذا ما أردتيه (ليمكنك تحمل مصاريف السفر إلى (باريس |
İstediğinin bu olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | -ولكنّي خلتُ هذا ما أردتَه |