Evin insan istemediğini söyledi. O yanılıyor. | Open Subtitles | لقد قالت أن المنزل لا يريد أن يسكنه أحد إنها مخطئة |
Dennis Duffy bunun arkadaşlığımıza zarar vermesini istemediğini söyledi. | Open Subtitles | دينيس دافي , قال أنه لا يريد لهذا . أن يُضر بعلاقتنا |
Artık burada çalışmak istemediğini söyledi. | Open Subtitles | وقالت إنها لا تريد العمل هنا بعد الآن. |
Dex eşyalarını topladı. Artık bir yalanla yaşamak istemediğini söyledi. | Open Subtitles | ديكس حزم حقائبه يقول أنه لا يريد العيش في كذبة بعد الآن |
Bana, öldüğünü duyarsa birisinin çok üzüleceğini kimsenin bilmesini istemediğini söyledi. | Open Subtitles | وقال أن هناك شخص سوف يشعر بالحزن إذا ماتت هذه الشجره لذلك لايجب أن يعلم احد عن ذلك |
P*çleri cesaretlendirmek istemediğini söyledi. | Open Subtitles | قال أنه لم يرد تشجيع اللقطاء |
Tepesi attı, bunun hakkında konuşmak istemediğini söyledi. | Open Subtitles | لقد فقد أعصابة و قال انه لايريد التحدث في الأمر |
İlişkiyi bitirdi. Beni bir daha görmek istemediğini söyledi. | Open Subtitles | لقد أنهت الأمر قالت أنها لا تريد رؤيتي ثانيةً |
Hayır, bana artık istemediğini söyledi. | Open Subtitles | كلا, لقد قالت بأنها لم تعد ترغب بهذا بعد الآن |
Sık sık yaparsam işe yaramayacağı için istemediğini söyledi. | Open Subtitles | هو قال بأنه لا يريدها لأنه إذا استمر بأخذها كثيراً ستكون عديمة الجدوى |
Her neyse, ona günün geri kalanı için izin almasını söyledim ama okulun ilk gününü kaçırmak istemediğini söyledi. | Open Subtitles | وعلى أيّة حال، أخبرتها أنها بوسعها أخذ بقية اليوم للراحة لكنها قالت أنها لا ترغب بتفويت أول يوم دراسي. |
Soyunurlarken formasını bana verip artık oynamak istemediğini söyledi. | Open Subtitles | الآن فقط. انهم حتى لا تغير من أصل زيهم العسكري. انه يسلم لي له، ويقول إنه لا يريد أن يلعب بعد الآن. |
Sahip olduğumuzu mahvetmek istemediğini söyledi... birbirimizin bekaretini bozarak. | Open Subtitles | هــوقال بأنه لا يريد أن يحطم الذي بيننا بنزع عذريتنا |
Asla. onunla yüzleştim ama ,bilirsin böyle sorgulanmak istemediğini söyledi. | Open Subtitles | أبداً سألته وأجاب أنه لا يريد أن يُستجوب هكذا |
Evet. Aptal bir lise balosuna gitmek istemediğini söyledi. | Open Subtitles | أجل، قال أنه لا يريد حضور حفل مدرسة ثانوية أحمق |
Toprağa gömülmek istemediğini ve insanların üzerine titremesini istemediğini söyledi. | Open Subtitles | قال أنه لا يريد أن يدفن في الأرض ولا يريد المزيد من الاهتمام والشفقة من الناس |
Başka bir çocuğun daha asıldığını görmek istemediğini söyledi. | Open Subtitles | قال أنه لا يريد بأن يرى طفلاً أخراً يتسكع |
Burada ölmek istemediğini söyledi. | Open Subtitles | وقالت إنها لا تريد الموت هنا. |
Parker, Bay Ackroyd bu gece rahatsız edilmek istemediğini söyledi. | Open Subtitles | باركر" إن السيد "آكرويد" يقول أنه لا يريد أن يزعجه أحد الليلة" |
Bana, öldüğünü duyarsa birisinin çok üzüleceğini... kimsenin bilmesini istemediğini söyledi. | Open Subtitles | وقال أن هناك شخص سوف يشعر بالحزن إذا ماتت هذه الشجره لذلك لايجب أن يعلم احد عن ذلك |
P*çleri cesaretlendirmek istemediğini söyledi. | Open Subtitles | قال أنه لم يرد تشجيع اللقطاء |
Babam istemediğini söyledi? | Open Subtitles | ابي قال انه لايريد إفساد العيد؟ |
Bana ve Doug'a daha fazla yük olmak istemediğini söyledi. | Open Subtitles | قالت أنها لا تريد أن تكون عبئاً علينا أكثر من ذلك |
Başka kimseye zarar gelmesini istemediğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت بأنها لم ترد أحدًا آخر يتأذى. |
İhtiyar, kızı orada görmek istemediğini söyledi. | Open Subtitles | انه لا يريدها أن تذهب. |
Ablam bilmek istemediğini söyledi. | Open Subtitles | قالت أنها لا ترغب فى معرفة هذا. |