"istemek için" - Traduction Turc en Arabe

    • لطلب
        
    • لأطلب
        
    • لتطلب
        
    • لنطلب
        
    • ليطلب
        
    Eğer SOS'u gönderenler bunlarsa, yardım istemek için değişik bir yöntemleri var. Open Subtitles إن كانوا من بعث بنداء الاستغاثة ، فلديهم طريقة غريبة لطلب المساعدة
    Parti için geldim, yardım istemek için değil. Open Subtitles أنا جئت من أجل الحفل، أن لست هنا لطلب المساعدة ..
    Üstteki numaralar mal istemek için ikinciler adam lazım olduğunda. Open Subtitles حسناً، الأرقام الأولى لطلب بضاعة والثانية لطلب النجدة
    Umut ederim o zamana kadar, benimle çıkmanı istemek için, tüm cesaretimi toplayacağım. Open Subtitles على أمل ان استجمع الشجاعة حينها لأطلب منك مجددا الخروج في موعد معي
    Ateşin içindeydim ve tekrar geri döndüm ve bunu yapabilecek tek kadından ikinci bir şans istemek için buradayım. Open Subtitles لقد مررت بالعقبات طوال طريقي و الآن أنا هنا لأطلب فرصة ثانية من المرأة الوحيدة التي يمكنها فعل ذلك
    Yani bu pisliği temizlemene yardım etmemi istemek için mi geldin? Open Subtitles إذاً فقج أتيت لتطلب من المساعدة في هذا الهراء؟
    Zavallı terkedilmiş bir eş olarak, para istemek için mi burdasınız? Open Subtitles هل أنت هنا لطلب المال لزوجة مهجورة فقيرة؟
    Bir iyilik istemek için tuhaf bir yol! Seni sevdim, Jasjit. Open Subtitles هذه طريقة غريبة لطلب العمل " أنا أحبك يا " جاسجيت
    Ne, yine para istemek için aramaya mı utandın yoksa? Open Subtitles ماذا؟ هل كنت خائفاً لإتّصال بنا ثانية لطلب النقود؟
    Daha sabırlı olmamı istemek için de gelmedin umarım. Open Subtitles حسنا, ارجو ان لا تكون نزلت الى هنا لطلب المزيد من الصبر
    Senin aklına gelen bizim gözden kaçırmış olabileceğimiz yardım istemek için gidebileceği biri veya saklanabileceği bir yer, bir arkadaşı var mı? Open Subtitles هل يمكن أن تفكّر بشيء قد يكون فاتنا؟ شخص آخر تذهب لطلب مساعدته؟ مكان تختفي به، صديق أو ما شابه؟
    Ve affedilmeyi istemek için kiliseye bile gidemeyeceğimizi söyledi. Open Subtitles ولا يمكنك الذهاب حتى إلى الكنيسة لطلب المغفرة من الله
    Yardım istemek için on dakikasını ayıramamış mı? Open Subtitles ألم تتمكن من إستراق 10 دقائق لطلب المساعدة؟
    Bu şey için ayrılacak bir toprak istemek için mi? Open Subtitles لطلب قطعة أرض كموقع لهذا النصب التذكاري؟
    Buraya, David Teagues adındaki bir adamı bulmamda bana yardımcı olmanızı istemek için geldim. Open Subtitles جئت رسميا لطلب المساعدة من الشرطة في العثور على رجل يدعى دايفد تيكز
    Yardım istemek için geldiysen sana yardım edemem. Open Subtitles لو جئت لطلب المُساعدة، فلا يُمكنني أن أمنحك إياها.
    Fona yeniden para aktarmalarını istemek için Liderlik'le toplantım var. Open Subtitles أنا على وشك طلب القيادة لأطلب منهم تغطية النقص بالتمويل
    Senden beslendim, bu yüzden de senden nefret ettim şimdi yardım istemek için yine sana geldim. Open Subtitles لقد عشت من خلالك وكرهتك لهذا ولقد جئت اليوم لأطلب منك إنقاذى
    Sanırım şu şarkıcı kızın numarasını istemek için yanlış zaman. Open Subtitles جيسي" , أعتقد الوقت سيئ لأطلب رقم هاتف تلك المغنية
    Ama sen sadece benden iyilik istemek için gelirsin. Şimdi olduğu gibi. Open Subtitles كالعادة ، لا تخرج من الغابة إلا لتطلب منى خدمة ، مثل الآن
    Ama dahası, genelgeye yemin etmeni istemek için ve böylece bizimle eve gelebilirsin. Open Subtitles ولَكِن مَاعَدا ذلِك لنطلب مِنك القَسم عَلى اليَمين وبِذلِك َتتَمكن مِن العَودَه لِلمنِزل مَعنا
    Oradaki dalgıç, atkıyı istemek için atkı sesi çıkartacak. TED والغواص هناك يقوم بتشغيل صوت الوشاح على اللوحة ليطلب منها إعادته.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus