İster inanın ister inanmayın ama elimizde tutuklama listesinin tamamı bile yok. | Open Subtitles | صدق أو لا تصدق ، أننا ليس لدينا حتى نسخة بقائمة المطلوبين |
İster inanın ister inanmayın, ışık hızına yakın yolculuk yapmak sizi geleceğe taşır. | Open Subtitles | , صدق أو لا تصدق السفر بسرعة تقارب سرعة الضوء ينقلك إلى المستقبل |
Ve ister inanın ister inanmayın, seyircilerden ıslık çalanlar oldu. | TED | و صدقوا او لا تصدقوا سمعت أصوات استهجان من الجمهور |
İster inanın ister inanmayın, aslında araç filosu için -- (Gülüşmeler) aile tarifesi aldık çünkü en uygun tarife buydu. | TED | صدقوا أو لا فقد اشتريناها بعرض التوفير العائلي جميع مركبات هذا الأسطول لأن هذه هي طريقة الحصول على أفضل الأسعار |
İster inanın ister inanmayın, burada sizi eğlendirmek için bulunmuyoruz. | Open Subtitles | نحن لسنا هنا من اجل مراهنتكما صدقوا هذا او لا,اهذا واضح؟ |
İster inanın ister inanmayın sizi vicdanınızla yalnız bırakıyorum. | Open Subtitles | وسواء كان ذلك صحيحاً أم لا, فأنا أدعه لضميرك |
Ama ister inanın ister inanmayın, babası ve ben hala umutları var bir gün, bir şekilde, bu o bize geri geleceğiz. | Open Subtitles | لكن صدقي هذا أم لا أنا و والده مازلنا نأمل أنه يوماً ما ، بطريقة ما سيعود إلينا |
İster inanın ister inanmayın, iki imza daha, sonra her şey bitecek. | Open Subtitles | صدّق أو لا تصدّق , أحتاج لتوقيعين أضافيين وسينتهي الأمر |
İster inanın ister inanmayın ama siyanürden veya kobra zehrinden daha öldürücüdür. | Open Subtitles | أكثر قتلاً مِنْ السيانيدِ أَو سمّ كوبرا، صَدِّق أو لا تًصَدِّق. |
İster inanın ister inanmayın, şu an o kanallardan giden bir talimat var. | Open Subtitles | وصدق أو لا تصدق هناك أمر مباشر يتجه من خلال تلك القنوات الآن |
İster inanın ister inanmayın, doğada yakıt üreten mikroplar var. | TED | هناك مايكروبات تصنع الجازولين ، صدق أو لا تصدق |
İster inanın ister inanmayın, eşeğin suyu koklaması gibi altını koklayabilen birini tanıyorum. | Open Subtitles | صدق أو لا تصدق, كنت أعرف شخصاً يمكنه شم رائحة الذهب مثلما يشم الحمار رائحة الماء |
Çünkü ister inanın ister inanmayın, ben de bir zamanlar sizin gibiydim. | Open Subtitles | لأنه .. صدقوا او لا تصدقوا لقد كنت يوماً ما في مكانكم |
İster inanın ister inanmayın cezaevinde düğün yapmak için çok başvuru oluyor. | Open Subtitles | صدقوا او لا تصدقوا نحصل على العديد من طلبات الزواج في السجن |
Müdüre rüşvet vermeye çalıştığım anlaşılmıştı ama ister inanın ister inanmayın hâlâ o ödülü Luke kazansın diye bir yol düşünüyordum. | Open Subtitles | لقد امُسك بي وانا احاول ان ارشي المدير لكن صدقوا او لا تصدقوا كنت لا ازال احاول ان افكر في طريقة |
Balığı az pişirdiniz-- İster inanın ister inanmayın ama hapis. | Open Subtitles | تطبخ السمك بشكل نيئ صدق أو لا , الى السجن |
İster inanın ister inanmayın ama ben bir avukatım. | Open Subtitles | بامكانكم تصديق هذا او لا ولكني محامي |
İster inanın ister inanmayın sizi vicdanınızla yalnız bırakıyorum. | Open Subtitles | وسواء كان هذا الأمر صحيحاً أم لا أترك الأمر لضميرك |
"İster inanın ister inanmayın, İtalyan Lirası'ndan İspanyol Pesetası'na..." "... | Open Subtitles | صدّق أو لا تصدّق ، رأيتهم من الليرة الإيطالية حتى البيزتا الإسبانية |
...inanın ister inanmayın ama Alabama'da. | Open Subtitles | وصَدِّق أو لا تًصَدِّق ألاباما |