"isteyebileceği" - Traduction Turc en Arabe

    • يريده
        
    • يتمناه
        
    • أن تريد
        
    • يحتاجها
        
    • يرغب به
        
    Bir adamın şehirde genç bir asker çocuk ile neler yapmayı isteyebileceği hakkında en ufak bir fikrin yok değil mi? Open Subtitles لم تكن لديك أي فكرة عن ما كان يريده رجل من المدينة من صبي جندي؟
    - Sizin için ne yapabilirim? - Elimde, müvekkilinizin arkadaşı Arkadi Kobaç'ın almak isteyebileceği bir şey var. Open Subtitles لدي شـيء يريده شـريكك أركادي كوباتش بشـده وهو للبيع
    Şunu söylemeden geçemeyeceğim, albayım bir erkeğin isteyebileceği her şey var size. Open Subtitles يجب أن أعترف لك يا عقيد تملك كل شي يمكن أن يريده الرجل
    Bir insanın isteyebileceği en büyük hazineyi, herkesin umutlarının ve rüyalarının en büyük hedefini bulabileceğimiz bir yer var. Open Subtitles هناك مكان حيث يمكن أن نجد أفحت شئ يمكن أن يتمناه الإنسان هدف أمنيات و أحلام كل الناس
    Bir adamın isteyebileceği, bundan daha fazlası olamaz. Open Subtitles لا يوجد شيء قد يتمناه الإنسان أكثر من ذلك
    Burada bir çocuğun isteyebileceği her şeyin var. Open Subtitles هل حصلت على كل شيء طفل يمكن أن تريد من أي وقت مضى هنا.
    Gerçekten de, Park beye bir hastanın isteyebileceği en güzel ortamı... sağlamaya çalışıyoruz... Open Subtitles بدون شك, نحن نريد أن نوفر. .. البئية التى يحتاجها المريض
    Böylece O'nun aklını çelmek için para, güç ya da isteyebileceği her şeyi teklif etmişlerdir. Open Subtitles لذا حاولوا تغيير رأيه بعرض المال القوة او أيّ شئ يريده
    Tam da Sovyetlerin isteyebileceği bir şey gibi görünüyor. Open Subtitles و الذي يبدو أنه ما يريده السوفييت بالضبط
    Burada sadece erdemli bir adamın isteyebileceği her şey var. Open Subtitles فقط أن كل ما يريده الرجل المستقيم بشكل دائم موجود هنا
    Melek Hançeri. Sadece bir iblisin isteyebileceği birşey. Open Subtitles خنجر الملاك, هو شيء فقط الشيطان من يريده
    İnsanın isteyebileceği her şeye sahipsiniz. Open Subtitles لديك كل شىء يستطيع أن يريده المرء
    Gloria'da birinin isteyebileceği bir şey olmadığını düşündüm. Iskaladım. Open Subtitles لم أظن أن " قلوريا " كانت لديها شيء يريده أحد لكن انزلق مني
    Bir adamın isteyebileceği ya da ihtiyacı olandan fazla yer var. Open Subtitles إنه مكان واسع كرجل يحتاجه أو يريده.
    -Bir çocuğun isteyebileceği herşeye sahipti. Open Subtitles -إنه يمتلك كل شيء من الممكن أن يتمناه أي طفل.
    Sen her insanın isteyebileceği... Open Subtitles إنّك تملك كل ما يُمكن للمرء أنْ يتمناه...
    (Müzik) Okyanus bir sanatçının isteyebileceği en inanılmaz sergi alanı. TED (موسيقى) المحيط هو فضاء العرض الأكثر إدهاشًا الذي قد يتمناه أي فنان.
    Küçük bir kızın isteyebileceği herşey. Open Subtitles كل شيء فتاة صغيرة يمكن أن تريد.
    - Bir kadının isteyebileceği her şeyi verebilen bir dedektif. Open Subtitles - هو محقق... ... وهو كل شيء امرأة يمكن أن تريد من أي وقت مضى.
    Bir yazarın isteyebileceği mahremiyeti biraz olsun sağlıyor. Open Subtitles يمدنى ببعض الخصوصية التى يحتاجها الكاتب
    House'un isteyebileceği tek anne eli kırbaçlı deri iç çamaşırlı ve kredi kartlı olanıdır. Open Subtitles (الرعايةُ الوحيدةُ التي يحتاجها (هاوس تتضمّن سوطاً ضخماً حفاضاتٍ جلديّة وبطاقةَ ائتمان
    Çok çaba sarf ettin. Bir çocuğun isteyebileceği en iyi baba oldun. Open Subtitles لقد بذلت ما بوسعك" "أنت افضل أب يمكن أن يرغب به الولد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus