"istiridyeleri" - Traduction Turc en Arabe

    • المحار
        
    • الرخويات
        
    Eğer istiridyeleri kendi dünyalarına gönderebilirsek belki kendi dünyamızı da kurtarabiliriz. Open Subtitles إذا أستطعنا أن نُعيد المحار إلى عالمهم ربما نستطيع إنقاذ عالمنا.
    Ve son olarak, yüzencik festivali ne kadar eğlenceli olurdu küçük istiridyeleri onlar resiflere doğru ilerlerken kutlamak. TED وأخيرا، كم سيكون من المتعة مشاهدة الكوكب المفسلب ونهتف لتكتلات المحار لأنها تذهب الى الشعاب المرجانية.
    Pekâlâ, dipteki lezzetli küçük istiridyeleri kazıyordum ya? Open Subtitles كنت أشطف المحار اللذيذ من القاع , حسناً ؟
    - Tüm istiridyeleri alacağım. Open Subtitles سوف أحضر كل الرخويات.
    Fred, o istiridyeleri geri almalısın. Open Subtitles (فريد) , عليك أن تستعيد تلك الرخويات.
    Belon istiridyeleri bir parça doğal deniz tuzuyla, çiğ olarak servis edilir ve şef çiğnemeden yemenizi tavsiye eder. Open Subtitles المحار يقدم خام مع رشة من الملح الطبيعي والطباخ يوصي بأن لا تمضغهم.
    Yemekle konaklamayı, sahilde istiridyeleri kayalıklarda yürüyüşleri. Open Subtitles السرير والفطور المحار على الشاطئ وتسلق الجبال.
    Ustaca bir yengeç kolundaki eti çıkardı ve kabuklarından istiridyeleri emdi. " Open Subtitles " و بدقة وضع اللحم" "كما لو كان سرطان بحر" "و إمتص المحار من قوقعته"
    Bütün istiridyeleri bulamadığımıza dair kötü bir his var içimde. Open Subtitles لدي شعور سيء أننا لن نجد كل المحار
    Taze istiridyeleri var, kabuklarını kendin açıyorsun. Open Subtitles يبيعون المحار الطازج وتقشرينه بنفسك.
    Kızarmış istiridyeleri getireyim. Open Subtitles سأجلب المحار المقلي
    İstiridyeleri sevdiğini biliyorum. Open Subtitles أنا أعلم أنك تحبين المحار.
    Cannes'a geldikten sonra her sabah erkenden kalkar Felix Faure Caddesi boyunca yürür, çiçek satıcılarını buza yatırılmış istiridyeleri boşaltan balıkçıları geçer ve aynı kafede, aynı masaya oturur, rezalet bir Fransızcayla bir sütlü kahve, bir Perrier ve bir kruvasan sipariş ederim. Open Subtitles دائمًا ما أسّتيقظ باكرًا في الصباح بعد وصوليّ. أتمشى من شارع "رو فيليكس فرو" عابرًا ببائعي الزهَور تجار السمك يفرغونَ المحار المجمَد،
    - Gidip istiridyeleri alayım. Open Subtitles سأذهب لأحضر الرخويات. جيد .

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus