Parayı İsviçre'deki bir hesaba daha sonra da, Karayipler'deki bir hesaba aktarmamızı söyledi. | Open Subtitles | قال انه يريد تحويل النقود الى رقم حساب في سويسرا وأيضاً في الكاريبي |
Bunlar, İsviçre'deki kasvetli havadan kurtulmak için oldukça faydalı. | TED | وكانت تلك حيلة جيدة للهروب من البيئة المملة في سويسرا. |
Seni hiç sevmedim, ...ama İsviçre'deki bir kaç kasabadaki yasalara göre senin de hakların var. | Open Subtitles | أنا لا أحبك لكن من أجل بعض المدن في سويسرا قالت ذلك , فإن لديك حقوقا |
İsviçre'deki gizli hesaplarından para çaldı. | Open Subtitles | و من ثم سرق النقود و خبأها في حساب في مصرف سويسري |
Hayır. Farz ediyorum ki İsviçre'deki Alplerin üzerindeler. | Open Subtitles | لا, أفترض أنه فى الجبل الموجود فى سويسرا |
Ya da Google'ın İsviçre'deki ofisinde bulunan ve büyük ihtimalle aralarında en kaçık fikir olan. | TED | بل حتى مكتب غوغل السويسري يشتمل على أكثر الأفكار غرابة من بينهم جميعا. |
Arkadaşlardan biri, şu an yapım aşamasında olan İsviçre'deki Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'na davet edilirse ev arkadaşını da, beraber gitmeleri için davet etmelidir. | Open Subtitles | في حال تمت دعوة طرف ما لزيارة مسارع الجزيئات الضخم و الذي يتم بناؤه في سويسرا |
İsviçre'deki bu kayalığın yüzeyinde bir seri dev oyuk ve kanal yapılmış. | Open Subtitles | هذه واجه جرف في سويسرا منحوتة بــسلسلة من الحفر والأخاديد الضخمة |
-Katy'ye İsviçre'deki bir yatırım firmasından iş teklif ettiler. | Open Subtitles | لقد عرض علي كاتي وظيفة في شركة استثمار في سويسرا |
Sonra İsviçre'deki yatılı okuldan kaçtı ve bir daha ondan haber alamadım. | Open Subtitles | لكنه هرب بعدها من مدرسة داخلية في سويسرا و لم أسمع شيء عنه منذ ذلك الحين |
9 yaşındayken babam beni takma adla İsviçre'deki bir yatılı okula gönderdi. | Open Subtitles | أرسلني أبي إلى مدرسة داخلية في سويسرا تحت إسم مستعار منذ عُمر الـ 9 |
Pazarlık ederken, İsviçre'deki banka hesaplarını ve Cayman adalarındaki numaraları da söylesen iyi olur. | Open Subtitles | هنا تبدئين بالتفاوض يمكنك المساومة , أخبرينا عن رقم حسابك المصرفي في سويسرا أرقامك لجزيرة كايمان |
Numaralar İsviçre'deki bir banka hesabına aitmiş. | Open Subtitles | قال ان الأرقام كانت لحسابات بنكية في سويسرا |
Yeni yetkilinin onun İsviçre'deki hesabına erişimi olacak. | Open Subtitles | ذلك يعني أن المفوض الجديد يمكنه الوصول إلى حساب زوجك في سويسرا |
İşte İsviçre'deki bankamın adı ve hesap numaram. | Open Subtitles | هذا اسم و رقم حسابي المصرفي في سويسرا. |
Bu İsviçre'deki banka hesap numaram. | Open Subtitles | ذلك رمزُ حسابي المصرفي في سويسرا |
Şu anda Pekin'deki bir adam, annesinin hayatına karşılık olarak İsviçre'deki bir banka hesabına para yolluyor. | Open Subtitles | الآن هناك رجُل في "بكين" ينقل أموالاً إلى حساب بنكي في "سويسرا" مُقابل عقد على حياة والدته |
Merhaba Julie benim Danielle! Üzgünüm sana yazamadım. İsviçre'deki yeni okulum harikulade | Open Subtitles | " مرحباً يا (جولي)، أنا (دانييل)، مدرستي الجديده في سويسرا رائعه " |
Sabbaq parayı size İsviçre'deki bir bankaya yatırmak ve faturalarınızı ödemeniz için veriyor. | Open Subtitles | ثم تقوم بإيداع الأموال فى بنك سويسري. وتستخدمها لدفع فواتيركَ. |
Söylentiye göre, İsviçre'deki özel hesabına bayağı para akıyormuş. | Open Subtitles | يقال بأنها تجني الكثير من المال في حساب سويسري خاص |
İsviçre'deki Donyava Bankası'nın müdür yardımcısı. | Open Subtitles | ) رئيس قسم البطاقات الائتمانية لبنك دونفيا فى سويسرا. |
İsviçre'deki hesaplarından birini boşaltıver. Bu işin başka yolu yok. | Open Subtitles | من الأفضل أن تفرغ أحد حسابات البنك السويسري لأنه لا يوجد حل آخر |