Ve böylece isyancılarla barış görüşmelerini başlattım. | TED | وبذلك، بدأت في محادثات سلمية مع المتمردين. |
Annemle sana yaşattığım onca acıyla, isyancılarla bir ilgin olduğunu düşündüğüm için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسفة للتفكير بأن كان لديك علاقة , مع المتمردين ولكل الآلم الذي سببته لك ولأمي |
İsyancılarla yeni savaşmıştık, milyonların öleceği bir planı durdurmuştuk, | Open Subtitles | لقد كنا فقط قاتلنا المتمردين أوقفنا هجوم كان ممكن أن يقتل الملايين |
Öncüler vadi yatağında isyancılarla temas olup olmadığını bildirin. | Open Subtitles | التقرير الأولى يشير إلى عدم وجود أى من الثوار فى هذا الوادى |
Fakat ailen kendi evlerinde isyancılarla toplantılar düzenlediler. | Open Subtitles | , لكن والديك ِ عقدا أجتماعات مع الثوار هنا في منزلهما |
Geçen nisanda İsyancılarla savaştıydık. | Open Subtitles | قاتلنا الجنود المتمردين في عبارة "جنكينز" في نيسان الماضي |
Zaten madencilik karşıtı isyancılarla ve "Aydınlık Yol" gerillalarıyla uğraşıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يقاسون الأمرين بالفعل من المتمردين المناهضين للتعدين... والغوريلات ذات الظهر الفضي. |
İsyancılarla hiçbir iletişimim yok. | Open Subtitles | ليس لديّ أي إتصال مع المتمردين |
Robot, isyancılarla mücadele için değildi. | Open Subtitles | الروبوت لم يتم تصميمه لمحاربة المتمردين |
Bu Android, isyancılarla savaşmak için yaratılmamış. | Open Subtitles | الروبوت لم يصمم لقتال المتمردين |
Utah Takımı, Durlesti'de bulunan şu yere keşif amaçlı bırakıldı, isyancılarla temas kurdular. | Open Subtitles | غادر فريق "يوتاه" في مهمة استطلاعية إلى "دورلستى" حيث اشتبكوا مع المتمردين |
Fransız Hindiçini'nin güneyindeki askerî sorumluluğu ona bırakmak üzereyken Leclerc'le konuştuğumda yerel halkla ve isyancılarla arkadaş olmaya çalışmasını ısrarla tavsiye ettim. | Open Subtitles | فى حديثى مع جنرال (لاكليرك) عندما كنت على على وشك تسليم المسئولية العسكرية عن الجزء الفرنسى من (الهند الصينية) إليه شجعته على محاولة عقد صداقات مع السكان المحليين ومع المتمردين |
İsyancılarla birlikteydi. | Open Subtitles | مع المتمردين |
Moskova da isyancılarla bir anlaşma yapmıştı. | Open Subtitles | بأعجوبه، تمكنت ( موسكو ) من عقد معاهده مع الثوار |
İsyancılarla konuştum. | Open Subtitles | تكلمت مع الثوار |
İsyancılarla çatışmaya giriyorlar gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أنهم مشتبكون مع الثوار. |
- Virginia'da isyancılarla kafa kafaya karşılaşmalıyız. - Evet. | Open Subtitles | "علينا أن نسبق الثوار الى "فيرجينيا |