Bunu saklamak için çok iyi bir sebebim var. Çok iyi. | Open Subtitles | . لدي سبب وجيه لإبقاء هذا السر . سبب وجيه جداً |
Onu bu yüzden yapmadım. İyi bir sebebim vardı. | Open Subtitles | ليس لهذا السبب فعلت هذا كان لدي سبب وجيه |
Sen değil, Daly. Ben. Daha iyi bir sebebim var. | Open Subtitles | لا يتوجب عليك ذلك ، (دالى) فلديَ سبب وجيه لمنعك |
Yüzbaşı, keşke sizi aramak için daha iyi bir sebebim olsaydı. | Open Subtitles | ايها النقيب، كنت أتمنى لو كان لدي سبب جيد للاتصال بك |
Yüzbaşı, keşke sizi aramak için daha iyi bir sebebim olsaydı. Sorun nedir? | Open Subtitles | ايها النقيب، كنت أتمنى لو كان لدي سبب جيد للاتصال بك. |
Bilerek yapmış olsam bile, içten içe, bilinçaltımda iyi bir sebebim olsa gerek. | Open Subtitles | انظري , حتى لو فعلتها عن قصد في مرحلة لاشعورية عميقة لابد وأن لدي سبب مقنع |
Elbette iyi bir sebebim olurdu. | Open Subtitles | حسناً, أنا متأكد من أن لدي سبب مقنع |
Bak, Camile. Sana söylememek için iyi bir sebebim var, yoksa söylerdim. | Open Subtitles | انظري (كاميل) لدي سبب وجيه لعدم اخباري اياك او لكنت اخبرتك. |
Ellstin Limehouse'un nedendir bilinmez ama beni aile servetinden kandırarak mahrum bırakmayı uygun gördüğünü millete söylerken başımı gururla kaldıracak iyi bir sebebim... ..olmasını istediğim için beni suçlayamazsın. | Open Subtitles | سبب وجيه واحد لتثبيت رأسي حيث أحاول التفسير للناس لماذا " إلينستين لايمهاوس " وجد من المناسب بشكل ما أن يغشني بثروة عائلتي |
Gerçekten iyi bir sebebim olmadan hiçbir şey yapmam. | Open Subtitles | لا أقوم بأيّ شيء دون سبب وجيه |
İyi bir sebebim olmasaydı Henry'e asla öyle bir şey yapmayacağımı biliyorsun. | Open Subtitles | تعرفين أنّي ما كنت لأفعل هذا بـ(هنري) أبداً لو لمْ يكن لديّ سبب وجيه |
Lagertha'ya fazla kızmamak için çok iyi bir sebebim var. | Open Subtitles | لديّ سبب وجيه جداً (لعدم الشعور بالغضب من (لاغيرثا |
Şüphelenmek için iyi bir sebebim var. | Open Subtitles | -لدي سبب وجيه كي أشك . |
Bana iyi bir sebebim olduna dair inanmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تثقى أنه كان لدي سبب جيد |
Ama yaptım. Çünkü iyi bir sebebim vardı. | Open Subtitles | لأن كان لدي سبب جيد |
Evet, bilirsin, iyi bir sebebim bile yoktu. | Open Subtitles | نعم, لم يكن لدي سبب مقنع |
İnan iyi bir sebebim var. | Open Subtitles | ثق بأن لدي سبب مقنع. |