Çok iyi görünüyorum. | Open Subtitles | أنا أبدو رائعاً |
- İyi görünüyorum değil mi? | Open Subtitles | أبدو رائعاً أليس كذلك ؟ |
Nasıl iyi görünüyorum bak! Nasıl şıkım gör. | Open Subtitles | انظروا كيف ابدو جميلة انظروا كيف ابدو انيقة |
Evet, ama ben daha iyi görünüyorum. | Open Subtitles | نعم و لكنى أبدو أفضل منها حالاً |
Ne demek iyi görünüyorum, neredeyse ölüyordum. | Open Subtitles | . ماذا تقصد بإني أبدو بخير , أنا تقريبا مت |
Biraz ıslak olsam da yine de iyi görünüyorum. İyi görünüyorum! | Open Subtitles | مبتل قليلاً لكن لازلت أبدو جميلاً |
İyi görünüyorum ama, değil mi? | Open Subtitles | أنا أبدو جيداً ، أليس كذلك؟ |
Rüzgârda sağa sola sallananlardan. Hayır, hiç de benzemiyorum. İyi görünüyorum. | Open Subtitles | الواحد الذي يطير مع الرياح لا انا لست , أبدو جيدة |
Ama saçma sapan bariz bir yalan sayesinde iyi görünüyorum. | Open Subtitles | بينما كذبة سخيفة وقحة تجعلني أبدو جيدًا |
Peki nasıl sadece daha iyi görünüyorum? | Open Subtitles | لكن كيف كنت أبدوا أفضل من قبل؟ |
Anne, işte bu yüzden televizyonda iyi görünüyorum. | Open Subtitles | امى لهذا ابدو جميلة على التلفزيونِ. |
Orada koltuğa oturduğumdan daha iyi görünüyorum. | Open Subtitles | أبدو أفضل بكثير من أي سباق من قبل. |
Benimle aynı şeyleri yiyenlerden daha iyi görünüyorum. | Open Subtitles | مهلا، أبدو بخير بالنسبة لشخص يأكل بشراهة مثلي |
Televizyonda iyi görünüyorum. | Open Subtitles | أنا أبدو جميلاً على التلفاز |
Oldukça iyi görünüyorum, değil mi? | Open Subtitles | أبدو جيداً إذاً، صحيح؟ |
Ben de iyi görünüyorum. | Open Subtitles | حسناً، أبدو جيدة أيضاً؟ |
Ben ikimize yetecek kadar iyi görünüyorum. | Open Subtitles | أنا أبدو جيدًا بما فيه الكفاية لكلانا |
Çünkü ben daha iyi görünüyorum. | Open Subtitles | لأننىّ أبدوا أفضل. |