Bir iyi haberim, bir kötü haberim ve bir iyi haberim daha var. | Open Subtitles | لدي أخبار جيدة و أخبار سيئة و أخبار جيدة أكثر |
Atalarımızın da söylediği gibi bir iyi haberim birde kötü haberim var. | Open Subtitles | مثلما يقول المثل القديم لدينا أخبار جيدة وأخبار سيئة |
Ama iyi haberim var, ben gerçekten rekabeti hiç beceremem, o yüzden... | Open Subtitles | لأنه توجد أخبار جيدة أنا حقاً غير تنافسية جداً , إذاً |
Bir iyi haberim bir de çok iyi haberim. | Open Subtitles | لدي أخبار جيدة و لدي أخبار أفضل منها |
Ama iyi haberim var, sana bir ev arkadaşı buldum. | Open Subtitles | لكن الخبر الجيد هو انني عثرت لكِ على رفيق سكن |
Aslında birkaç tane iyi haberim var ama senin sonuç gelmediyse söylemek istemiyorum. | Open Subtitles | في الواقع، عندي أخبار جيدة لكني لم أكن سأقولها إن لم تكوني مستعدة لسماعها |
Bakın, bir kötü bir de iyi haberim var. | Open Subtitles | هناك أخبار سيئة وهناك أخبار جيدة. |
Bir iyi haberim bir de çok iyi haberim. | Open Subtitles | لدي أخبار جيدة و لدي أخبار أفضل منها |
Hayır yaşıyor ama size başka iyi haberim olmadığı için üzgünüm. | Open Subtitles | لكنني آسف لا أملك أي أخبار جيدة أخرى |
(Kahkahalar) Şimdi dört noktalı devrim planıma başlamadan önce -- evet dört noktalı bir planım var-- size iki çok önemli ve iyi haberim var. | TED | (ضحك) وقبل أن أصل إلى خطتي رباعية النقاط للثورة أجل لدي خطة ذات أربعة نقاط لدي أخبار جيدة ومهمة لكم |
Sana bir iyi haberim, bir de kötü haberim var, Charles. | Open Subtitles | هناك أخبار جيدة ، وأخبار سيدة ، (تشارلز) |
Bir iyi haberim, bir kötü haberim var. | Open Subtitles | أخبار سيئة.أخبار جيدة. |
- Bir iyi bir de daha iyi haberim var. | Open Subtitles | -أخبار سارّة و هناك أخبار أفضل منها |
İyi haberim şu ki, boş bir yatağımız mevcut. Buna ikna olursa tabii. | Open Subtitles | الخبر الجيد هوَ أننا لدينا سريرٌ متاحٌ إذا كانت ستقبل |
İyi haberim insanlar Ryan'ı hâlâ seviyor. | Open Subtitles | ...الخبر الجيد مازال المستمعون يحبون رايان |