Kötülerin zafere ulaşması için gereken tek şey iyilerin hiçbir şey yapmamasıdır. | Open Subtitles | كلّ ما يحتاجه الشرّ كي ينجح هو أن يقف الأخيار مكتوفي الأيدي |
Fakat şu andan itibaren sen iyilerin tarafına geri döndün. | Open Subtitles | و لكن من هذه اللحظة فـلقد عدت إلى جانب الأخيار |
Kötülerin hep kötü olacağı ve iyilerin hep iyi olacağı şekilde? | Open Subtitles | بالنسبة للشر فدائما ستكون الشر وبالنسبة للخير فدائماً تكون الخير |
Dr. Simon Mailor'a en iyilerin kabul edildiğini söylerken... iddiamızın dersliklerin dışında da devam ettiğini söylemeyi unuttu. | Open Subtitles | عندنا قال الدكتور سيمون أن خيرة التلاميذ فقط يقبلون فيها هو نسي أن يذكر أن إلتزامنا بالإمتياز يتعدى ما يتعلق بالصفوف |
Birileri bize en iyilerin de iyisini yollamayı unutmuş. Oops! | Open Subtitles | يبدو أن شخصاً ما نسى أن يرسل إلينا نخبة النخبة |
"Kötülerin ilerlemesi için; iyilerin bir şey yapmaması yeterlidir." | Open Subtitles | "كي ينتصر الباطل ، لا يتطلب سوى أن يبقى الصالحون بدون حراك" |
Savaş bana kötülüğün yükselmesi için iyilerin hiçbir şey yapmamasının yeterli olduğunu öğretti. | Open Subtitles | معارك الحرب علّمتني الشئ الوحيد الضروري لإنتصار الشّر أنَ الرجال الجيدين لا يفعلون شيئاً |
Babanız, örneğin İngiltere için savaştı; yani iyilerin tarafında. | Open Subtitles | أبوك على سبيل المثال ، كافح من أجل بريطانيا مع جانب الأخيار |
Çünkü bu arada, küçük kız kardeş iyilerin takımına katılmaya karar verdi. | Open Subtitles | لأنّ أختك الصغيرة قررت الانضمام لفريق الأخيار مؤقّتًا |
Ama dünyada kötü insanlar var ve bunlar iyilerin arasında dolaşmamalı. | Open Subtitles | وهناك أشرار في العالم لا يجب عليهم أن يكونوا بقرب الناس الأخيار |
Sadece ama sadece en yüksek puanları alanlar yani iyilerin de en iyileri buraya İyi Yer'e gelebiliyor. | Open Subtitles | فقط الأشخاص الذي يحققون نقاطًا عالية جدًا، الصفوة الأخيار من المحصول، يتم إحضارهم إلى هنا، إلى المكان الجيد. |
İyilerin yanında olduğumu sanmıştım. | Open Subtitles | اعتقدت أنني كُنت أعمل لصالح الأشخاص الأخيار |
İyilerin tarafında mı yoksa kötülerin tarafında mı olduklarına göre. | Open Subtitles | - على هل كانوا يحاربون مع الأخيار ، أم مع الأشرار |
Ve senin iyilerin komşunun kötüsüyle çakıştığında, tartışma çıkıyor. | Open Subtitles | وحينما يصطدم اختياراتك للخير بإختيارات الجار الشريرة فينشأ الجدال. |
Clark Kent, sen iyilerin yanındasın. | Open Subtitles | كلارك كينت أنت هنا قوه للخير |
Böylece iyilerin gittiği o güzel yere belki ben de kabul edilirim, çaktın mı? | Open Subtitles | عسى أن يرحّب بي في المكان الذي يذهب له خيرة الصالحين |
Böylece iyilerin gittiği o güzel yere belki ben de kabul edilirim, çaktın mı? | Open Subtitles | أود أن أسجل هنا والآن، أنّي مستعد كليًّا للإيمانبمايتوجبعليّالإيمانبه، عسى أن يرحّب بي في المكان الذي يذهب له خيرة الصالحين |
Klasik müzik bestekarlarını düşünün, en iyilerin en iyilerini. | TED | فلنأخذ ملحّني الموسيقى الكلاسيكية مثلاً، النخبة منهم. |
- En iyilerin arasındadır. - Tamam. - Hoşça kal. | Open Subtitles | واحد من النخبة حسناً |
Kötülerin kazanması için iyilerin hiçbir şey yapmaması yeterlidir. | Open Subtitles | انتصار الشرّ يتطلَّب أن يقف الصالحون دون أن يُحرّكوا ساكناً. "{\cH0000FF\3cHFFFFFF}"سان فرانسيسكو) - 1960) |
Kötülerin kazanması için iyilerin hiçbir şey yapmaması yeterlidir. | Open Subtitles | انتصار الشرّ يتطلَّب أن يقف الصالحون دون أن يُحرّكوا ساكناً. "{\cH0000FF\3cHFFFFFF}"سان فرانسيسكو) - 1960) |
En iyilerin de iyileri yaz boyu burada kalıyorsa da şahinlerin çoğu bu mağarayı bir yol üstü lokantası olarak kullanıyor. | Open Subtitles | "أفضل الجيدين" يبَقِيَ لمدة فصل الصيف بأكمله, ولكن معظم الصقور المهاجرة تستخدم الكهف كمطعم للمرو من جانب إلى أخر. |
İyilerin yanından. | Open Subtitles | الأشخاص الجيدين |