"izin verirler" - Traduction Turc en Arabe

    • سيسمحون لي
        
    • سيسمحون لنا
        
    • سيتركونا
        
    • سيدعوننا
        
    • سيدعوني
        
    • ربما يدعونك تمُرِّين من
        
    • سيدعونك
        
    • سيتركونك
        
    • سمحوا
        
    • يسمحوا لي
        
    • ويتركونك
        
    • يسمحون بمد إجازات
        
    • يسمحون لك
        
    • يسمحون له
        
    • سيتركوننا
        
    Hey, Hutchinson eve yazmama izin verirler mi sence? Open Subtitles هاي هاتشنسون هل تعتقد أنهم سيسمحون لي بكتابة رسائل للمنزل؟ إذا كان الامر مهما؟
    Eminim ikimizin beraber çalışmasına izin verirler. Open Subtitles أراهن أنهم سيسمحون لنا بالعمل مؤقتاً معاً.
    Eğer cihazı askeriyeyi aramadan kontrol altına alabilirsek araştırmaya devam etmemize izin verirler. Open Subtitles إذا كان بإمكاننا أَنْ نُسيطر على الجهاز بدون الإتصال بالجيش سيتركونا نواصلْ بحثَنا
    Bundan haberim yoktu. Boşanırsam, gitmemize izin verirler mi? Open Subtitles لم أكن أعرف ذلك هل سيدعوننا نرحل إذا حصلت على الطلاق؟
    - Sonrasında düşündüm ki eğer geriye tek ben kalırsam, belki hayatıma dönmeme izin verirler. Open Subtitles لذا فكرت.. إن كنت الناجي الوحيد.. فلربما سيدعوني أرحل
    Doktora gitmen için izin verirler, yemek yapman için değil! Open Subtitles ربما يدعونك تمُرِّين من أجل الذهاب للطبيب ولكن ليس من أجل الطهي!
    Belki kalem kağıt kullanmana izin verirler ve bir not yazarsın. Open Subtitles ربما سيدعونك تستعملين بعض الاقلام اللباديه لتدوني ملاحظاتك
    Eminim iyi geçireceğin bir kaç yılın ardından güneşi görmene izin verirler. Open Subtitles أنا واثقة أنه بعد سنوات من حسن السلوك، سيتركونك ترين الشمس ثانية.
    Bana izin verirler mi, yoksa... çok büyük bir belaya mı bulaştım? Open Subtitles ...إذا سمحوا لي , أو هل أنا لا أكن في مشكلة الآن
    Sence törenlerine katılmama izin verirler mi? Open Subtitles هل تعتقد أنهم سوف يسمحوا لي أن أشارك في طقوسهم؟
    Karmaşasız, yaygarasız. Sadece geçmişe gönderip ölene dek yaşamana izin verirler. Open Subtitles بلا فوضى ولا جلبة، بل يقذفونك إلى الماضي فحسب، ويتركونك تحيا حتى تموت
    NSA, Zoe'yi bulsaydı, sence bende kalmalarına izin verirler miydi? Open Subtitles لو ان ان اس اي عرفوا بخصوص زوي هل تعتقد انهم سيسمحون لي بالاحتفاظ بها ؟
    Sizce işimiz bitince bu elbisenin bende kalmasına izin verirler mi? Open Subtitles أتعتقدون بأنهم سيسمحون لي بأن أحتفظ بهذا اللبس عندما أنتهي من هنا ؟
    Sence girmeme izin verirler mi? Open Subtitles هل تعتقد أنهم سيسمحون لي بالدخول؟
    Buna bir daha izin verirler mi? Open Subtitles هل سيسمحون لنا بان نفعلها مرة آخرى؟
    Buna bir daha izin verirler mi? Open Subtitles هل سيسمحون لنا بان نفعلها مجددا؟
    Bir çanta almamıza izin verirler. Open Subtitles اكيد سيتركونا نأخذ حقيبة واحدة
    Ama bunları almamıza izin verirler mi? Open Subtitles لكن هل سيتركونا نأخذه ؟
    Bir daha ne zaman konuşmamıza izin verirler bilmiyorum o yüzden bilmeni istiyorum, gerçekten çok üzgünüm. Open Subtitles .. أصغِ لا أدري متي سيدعوننا نتحدث لبعضنا ثانيةً لذا أردت أن تعلم فحسب أنني آسفة
    Acaba seni bir süreliğine ödünç almamıza izin verirler mi? Open Subtitles أتساءل عما إذا كانوا سيدعوننا نستعيرك لفترة قصيرة.
    - Onunla konuşmama izin verirler mi? - Nick'e, karısı. Open Subtitles هل سيدعوني أكلمه- هذا ل "نيك" إنها زوجته-
    Birkaç gün dinlenmeme izin verirler mi? Open Subtitles هل سيدعوني أستريح لعدّة أيام؟
    Doktora gitmen için izin verirler, yemek yapman için değil! Open Subtitles ربما يدعونك تمُرِّين من أجل الذهاب للطبيب ولكن ليس من أجل الطهي!
    Peki bunları yapmana izin verirler mi? Open Subtitles هل سيدعونك ان تفعل هذه الاشياء ؟
    Budala adam, oturup düşünmene izin verirler mi sanıyorsun? Open Subtitles يالك من رجل ساذج مسكين أتظنهم سيتركونك هنا لتُفكّر
    Böyle bir şey yapmana izin verirler miydi? Open Subtitles هل سمحوا لك بالإفلات بفعلك لأمورٌ مشابهة؟
    Sence dişçi olmama izin verirler mi? Open Subtitles هل تعتقد انهم سوف يسمحوا لي ان اكون طبيب اسنان ؟
    Belki, sana bir istisna yapıp eve dönmene izin verirler. Open Subtitles ربما سيقومون بعمل استثناء ويتركونك تعودين للمنزل
    Sadece cenaze için izin verirler. Open Subtitles إنهم يسمحون بمد إجازات الغياب في حالة الجنازات فقط
    Orada oturmamıza izin verirler. Open Subtitles يسمحون لك بالجلوس وحسب.
    Ama burada kalmasına izin verirler, değil mi? Open Subtitles لكنهم سوف يسمحون له بالبقاء صحيح؟
    Uç uç tozunu onlara vereceğim. Belki yaşamamıza izin verirler. Open Subtitles سأعطيهم غبار الجنّيّة ربّما سيتركوننا على قيد الحياة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus