Onlara UV ışınları saçtığımızda ya da onları lambayla eşit düzeyde ısıttığımızda, ama ışınların deriye vurmasına izin vermedik, aynısı olmadı. | TED | وعندما نسلط الأشعة فوق البنفسجية عليهم، أو عندما نسخنهم إلى نفس مستوى المصابيح، ولكنفي الواقع لم ندع الأشعة تسلط على الجلد، هذا لم يحدث. |
Zamanımızın boşa geçmesine izin vermedik. | Open Subtitles | لم ندع الوقت يذهب سدىً. |
Köpeğin çıkmasına izin vermedik. | Open Subtitles | لم ندع الكلب يخرج. |
Dün gece çocukların onu öldürmesine izin vermedik, | Open Subtitles | أحد الستة أو السبعة لم نسمح لهم بقتله الليلة الماضية |
Dennis'in aklını çelmeye çalıştı ama izin vermedik. | Open Subtitles | كانت تحاول إستدراجه بعيدًا، لكنّنا لم نسمح لها |
Bizim hatamızdı. Onunla hiç ilgilenmesine izin vermedik, o yüzden duygusal bir bağ kuramadı. | Open Subtitles | إنَّه خطأنا, أعني أنَّنا لم نسمح لها أبداً بالإعتناء بالسمكة |
Bu saldırıların vahşiliğine rağmen aşırılıktan doğan şiddetin, bizi uç noktalara itmesine izin vermedik. | Open Subtitles | ...رغم وحشية هذه الهجمات فإننا لم نسمح للعنف الناتج من التطرف بأن يدفعنا للشدة |
Çünkü biz daha onun kimseyi aramasına izin vermedik. | Open Subtitles | لأننا لم نسمح لها بالإتصال بعـــد |
Burada satmalarına izin vermedik. | Open Subtitles | لم نسمح لهم ببيع مخدّراتهم هنا |
- Oğlumuza H.I.V. vermesine izin vermedik. | Open Subtitles | لم نسمح لها أن تحقن طفلنا بالإيدز. |
- Oğlumuza H.I.V. vermesine izin vermedik. | Open Subtitles | لم نسمح لها أن تحقن طفلنا بالإيدز. |
Fotoğraf çekilmesine izin vermedik. | Open Subtitles | لم نسمح بأن يتم أخذ صورنا |
Seninle normal, sıkıcı bir şekilde çıkmak istemişti ama James ve ben izin vermedik. | Open Subtitles | فقط ارادت مواعدتك بالطريقة ،العادية، الطريقة المملة .و انا و (جيمس) لم نسمح لهذا ان يحدث |