"izin vermedim" - Traduction Turc en Arabe

    • أدع
        
    • لم أسمح
        
    • لم اسمح
        
    • لم أدعها
        
    • لم ادع
        
    • لم ادعه
        
    • لم أدعك
        
    • لم أتركه
        
    • منعته
        
    • ولم أسمح
        
    • لم اتركها
        
    • لم أطلق سراحه
        
    • لم أكن سأسمح
        
    • لم أدعه
        
    • لم أدعهم
        
    Ben Ansari nin olduğu arabanın üstündeydim Orada kimsenin yaklaşmasına izin vermedim. Open Subtitles كنت هناك في عربة الأنصاري لم أدع أحد يقترب
    Kimsenin beni engellemesine izin vermedim ve bu da bir istisna değil. Open Subtitles لم أدع اى شخص من قبل يتلاعب بى, وهذا ليس إستثناء.
    Fitz bırakıp birbirimizle ilgilenmek için zaman ayırmak istedi ama ben izin vermedim.. Open Subtitles فيتز أراد الانسحاب لنحظى بشيء من الراحة ولنعتني ببعض، ولكني لم أسمح له
    Kimsenin bana fırsat yetersizliğim yüzünden bu iş için yetersiz olacağımı söylemesine izin vermedim. TED لم أسمح لأي أحد أن يقول لي أن عدم توفري على فرص كان سببًا لعدم تؤهلي لخوض السباق.
    Sinirli çünkü, bir şeyi yapmasına izin vermedim. Open Subtitles انه محبط قليلاً لأني لم اسمح له بفعل امرٍ ما
    Ama ben... seninle birlikte olmak istiyordum... beni durdurmasına izin vermedim. Open Subtitles لكني أردت أن أكون معك لكن لم أدعها توقفني
    Çünkü ne olduğu umurumda değil asla korkmama izin vermedim. Open Subtitles ...لأنه مهما كانت القفزة مؤلمة لكن لن أدع نفسي تخاف
    Ne biliyim, bir erkeğin elbiselerimi kurcalamasına izin vermedim hiç. Open Subtitles تعلمين, لم أدع أبداً رجلاً يعبث في خزانة ملابسي
    Çünkü küçüklüğünde Catherine'in bir köpeği olmasına hiç izin vermedim. Open Subtitles بسبب اني لم أدع كاثرين تحصل على كلب عندما كانت صغيرة
    Hayır.Nefretin içeri girmesine izin vermedim, ama ne var biliyor musun? Open Subtitles لا , لقد جربت الا أدع الكراهية تغمٌرني لكن , أتعلمين ماذا ؟
    Bana dokunmasına izin vermedim, okuldan atıldım. Open Subtitles و من الذى يذهب لرؤيته ؟ إنه خنزير ، لقد طردنى من المدرسة لأننى لم أسمح له بلمس مؤخرتى
    O kadar ileri gitmesine izin vermedim. Ama söylemek üzereydi. Open Subtitles حسناً.لم أسمح له بأن يتمادي ولكن كان يمكنني رؤية ما سيحدث
    Hiç bir zaman acı çekmeme izin vermedim. Open Subtitles أتعلم؟ أنا لم أسمح لنفسى أبداً بالشعور بالألم
    enim kemiklerimi kirmaya calisti. Ben izin vermedim. Open Subtitles حاول أن يفتح فتحة عن طريقي لكني لم اسمح له
    Açıkçası, girmesine ben izin vermedim. Open Subtitles بكل وضوح.. أنا لم أدعها تدخل..
    Ben en azından birisinin ilk randevumuzda erdem ve dürüstlük ormanıma girmesine izin vermedim! Open Subtitles على الاقل انا لم ادع شخصا ما يدخل غابه الحقيقه الصحيحه فى اول لقاء
    Gitmesine izin vermedim. Open Subtitles انا لم ادعه يذهب.
    Benimle gelmene, bir günlük hayatımın tüm eğlencesini emesin diye izin vermedim. Open Subtitles لم أدعك تأتي معي كي تسلبني متعة اليوم الباقي لي بالدنيا
    Anneniz sinirli çünkü kartta çıplak bir şekilde gösteriş yapmasına izin vermedim. Open Subtitles وامك غاضبة لاني لم أتركه تعرض نفسها عارية في الصور
    Ron üzgün çünkü dün onun arabayı sürmesine izin vermedim. Open Subtitles رون "غاضب لاني منعته" من السياقة ليلة أمس
    1812 yılından beri çocuğun evden dışarı adım atmasına izin vermedim,.. Open Subtitles ولم أسمح له أن يخطو خطوة واحدة خارج المنزل منذ عام 1812
    hayır hayır. yani demek istediğim bunun olmasına izin vermedim. Open Subtitles انا لم اتركها تصل الى تلك الدرجة
    Kaçmasına ben izin vermedim. Open Subtitles أنا لم أطلق سراحه!
    Ama bunun bizi uzak tutmasına izin vermedim. Open Subtitles لن يفعل لكني لم أكن سأسمح لذلك أن يبعدنا
    Huysuz çünkü, bu geceki konsere gitmesine izin vermedim. -Neden? Open Subtitles إنه غاضب فقط لأني لم أدعه يذهب إلى حفل الليلة
    Seni öldürmelerine neden izin vermedim bilmiyorum. Open Subtitles بحق الجحيم، لا أعرف لما لم أدعهم يقتلونك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus