Hatta bunu yapmak için maaş izinli Ulusal Futbol Ligi sporcuları bile vardı. | TED | حتى أن اثنين من محترفي دوري كرة القدم. تقدما بطلب إجازة من الاتحاد للقيام بتلك الرحلة. |
Bayan Blanche'ın benim bugün izinli olduğumdan haberi var mı demek istiyorsunuz? | Open Subtitles | هل تعرف الآنسة بلانش بأني سآخذ اليوم إجازة ؟ |
Ama bugün bakıcı izinli ve yapacak bir sürü işim var. | Open Subtitles | لكن اليوم هو عطلة المربية، ولدي العديد من الأشياء للقيام بها. |
Kendisi bugün hasta ve izinli. Jack, Dr Tyberg'i görecek. | Open Subtitles | أنه فى أجازة مرضية اليوم يمكنه المتابعة مع الدكتور تأيبرج |
İzinli olduğumu sanıyordum. Neler oluyor? | Open Subtitles | اعتقدت اننى فى اجازة ما هو الشىء المهم ؟ |
İzinli günlerinde ek gelir kazanmayı denemelisin. | Open Subtitles | ينبغي عليكِ أن تحاولي جني المزيد من المال في أيام عطلتك |
- Gidebilirsiniz dedim, o kadar! Senin izinli olup olmadığın cezaevine sorulacak, anladın mı? | Open Subtitles | سنسأل السجن التأديبي إن كنت في إجازة أم لا |
Jayne Mansfield bu akşam izinli herhalde. | Open Subtitles | لا أرى جاين مانسفيلد يبدوا أنها في إجازة اليوم |
Bak, buzdolabının üstündeydi. Bugün şehir merkezinde, sonra iki hafta izinli. | Open Subtitles | لقد كان في القرية وسيعمل في بيئة المدينة اليوم ثم سيأخذ إسبوع إجازة |
Ağabeyi askerden izinli gelmiş olmalı. | Open Subtitles | أخوها الكبير يجب أن يكون في إجازة من الجيش. |
İzinli bir denizci o. Ona bir bar, kavga ve genelev lazım. | Open Subtitles | انه بحار في إجازة ويحتاج الى شراب وغناء ومتعة |
Bu günü izinli geçirip en iyi arkadaşınızı daha yakından tanıyabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك أن تأخذ يوم عطلة و تعرف على أفضل صديق جديد |
Ona bu gece izinli olduğunu söyle, ve aynen böyle söyle. | Open Subtitles | أخبريه بأنكِ أخذتِ عطلة اليوم وهذا مافي الأمر |
Babam gidince, izinli olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | عندما ذهب والدنا خارج البلدة تحصل على يوم عطلة |
Kendisi bugün hasta ve izinli. Jack, Dr Tyberg'i görecek. | Open Subtitles | أنه فى أجازة مرضية اليوم يمكنه المتابعة مع الدكتور تأيبرج |
Lawrence, şoför, burada olması gerekirdi ama izinli. | Open Subtitles | السائق يعمل هنا سيدى .. ولكنه فى أجازة .. |
- Bugün izinli olduğunu sanıyordum. - Demek ki yanılmışsın! | Open Subtitles | لقد اعتقد انك اليوم في أجازة أعتقادك كان خاطيء |
Çantayı adama vereceksin ve bir hafta izinli olacaksın. | Open Subtitles | تعطينه الحقيبة ، وتحصلين على اسبوع اجازة |
İzinli gününde çağırdığım için üzgünüm. | Open Subtitles | -صباح الخير أسف لأنني أحضرتك بيوم عطلتك (لوني), أقفل الباب المنخل |
Evlenme teklif edemiyorum. Arkadaşlarımla konuşamıyorum. Yapmaya izinli olmadığım başka şeyler de var mı? | Open Subtitles | لايمكني التقدم ، لايمكني الحديث لصديقي أهناك شيء آخر ، ليس مسموح لي بفعله ؟ |
Altman, bugün izinli olduğunu sanıyorum. | Open Subtitles | ألتمان, أعتقد أن هذا اليوم هو يوم اجازتك. اذهبي واحصلي على بعض الراحة |
- Bugün izinli olman gerekiyordu. | Open Subtitles | -يفترض بهذا اليوم أن يكون يوم إجازتك |
Cihaz, izinli olan bir davranış teknisyenine ait. | Open Subtitles | إنّها تنتمي لتقنيّ من قسم السلوك يحظى بإجازة الآن. |
Hayatını kurtarıyorum çünkü yapılması gereken doğru şey bu, izinli günüm olsa da! | Open Subtitles | أنا أنقذ حياتك لأنه الفعل الصواب لفعل رغم أن هذا اليوم هو يوم عطلتي |
Saygın bir öğretmen izinli bir polise ateş açtı. | Open Subtitles | مدرس يحظى باحترام فتحوا النار على ضابط شرطة خارج الخدمة. |
izinli oldugunu biliyorum ama baskasini bulamadim. | Open Subtitles | أعرف بأنّك خارج العمل لكن لم يكن هناك أحد آخر |
Bugün izinliyim. Sen de izinli misin? | Open Subtitles | لديإجازههذااليوم، ألديك إجازه اليوم ؟ |
Werner-Gross Biyoteknik tarafından izinli bir araştırma yürütüyoruz yani bir gizlilik anlaşması imzalaman gerek. | Open Subtitles | نحن نعمل ضمن منحة من (فيرنر-جوس) للتقنيات الحيوية لذلك يتحتم عليك التوقيع على ميثاق السرية |
Kim gitmeye izinli değil demiştin? | Open Subtitles | ذَكرني مرة أخرى من الذي غير مسموح له بالذهاب ؟ |