Sheila'yı takıntı mertebesinde kıskandığı izlenimine kapılmıştım. | Open Subtitles | كان لي الإنطباع على أنه أصبح يغار بشكل شديد من شيلا |
Evet. Ben de beni güldürmek için söylemediği izlenimine kapıIdım. | Open Subtitles | نعم ، وصلنى الإنطباع ، لم تكن تقولها لإضحاكى |
Biriyle buluşacağı izlenimine kapıldım. | Open Subtitles | كان لدي الإنطباع بأنها ذاهبة للقاء شخص ما |
- New York'lu olarak burada kanunun laubali biçimde uygulandığı izlenimine sahip olabilirsiniz. | Open Subtitles | يكون عندك إنطباع أن القانون يطبق هنا بشكل غير رسمي |
Şey, üzgünüm, arkadaş olduğumuz izlenimine kapıImışım bilmem ki, düşüncelerinden ve bu tip şeylerden konuşan arkadaşlardan. | Open Subtitles | اسف, كنت تحت انطباع اننا اصدقاء.. من, لااعلم.. نتحدث عن تفكرينا |
Gerçekten etkileyiciydi. İnsan, beyinle ilgili çok şey bilindiği izlenimine kapılabilir. | TED | كان رائعا للغاية. ويمكن للمرء أن يكون لديه الانطباع بأننا حقا نعرف الكثير عن الأدمغة. |
Zaara'ya aşık olduğunuz izlenimine kapılmaya başlıyorum. | Open Subtitles | خشية أن أُكوّنُ الإنطباعَ بأنّك وَقعتَ في حبّ زارة |
Kendisinden epey hoşlanıyordum ve onun da aynı şekilde hissettiği izlenimine kapıldım. | Open Subtitles | كنتُ... مُنجذباً جداً إليهِ وحصلتُ على الإنطباع بأنهُ شعر على نفس النحو |
Bunun kısa ve tatlı olacağı izlenimine kapıldım. | Open Subtitles | كنت تحت الإنطباع أن هذا سيكون قصير و سلس. |
Ona inanmadığın izlenimine kapıldım. | Open Subtitles | حصلت على الإنطباع الذي أنت لم تعتقده. |
Çünkü bazen onun sürprizleri hiç sevmediği izlenimine kapılıyorum. | Open Subtitles | -لأنه أحياناً ينتابني الإنطباع بأنها لا تحبّ المفاجأت في الواقع ! |
Mr. Spencer'in ilk izlenimine rağmen, kocanızın uçağına bizi o yönlendirdi. | Open Subtitles | رغم الإنطباع الأول الذي يتركه السيد. (سبنسر) فهو الذي قادنا إلى مكان طائرة زوجكِ |
George Sr., kendisinin daha fazlası için döndüğü izlenimine kapılmış olan karısını görmeye gitti. | Open Subtitles | (جورج سينيور) ذهب أخيراً لزيارة زوجة) التي كانت تحت الإنطباع أنه عاد للمزيد |
Umarım bundan bizim için ağladığım izlenimine kapılmazsın Junuh, | Open Subtitles | آمل بأن لم أعطي إنطباع .بإنني أبكي على حالنا |
Bu gece, Amerika Mays Gilliam hakkındaki ilk izlenimine varacak. | Open Subtitles | ألليلة أمريكا ستحصل على إنطباع جيد عن ميز جيليم |
Bir şans oyununda milyonlarca doları ve yüzlerce hayatı riske attığımız izlenimine kapıldım. | Open Subtitles | لقد جائني إنطباع أننا نخاطر بملايين الدولارات... و مئات الأرواح في لعبة حظ... |
Duygularımızın karşılıklı olduğu izlenimine kapılmıştım. | Open Subtitles | أقصد ، أنني كنت تحت انطباع هذا هو الشعور المتبادل |
Biraz yalnız kalmak isteyeceğin izlenimine kapılmıştım. | Open Subtitles | كان لدي هذا الانطباع بأنك لا ترغبين بوجودي هنا |
Zaara'ya aşık olduğunuz izlenimine kapılmaya başlıyorum. | Open Subtitles | خشية أن أُكوّنُ الإنطباعَ بأنّك وَقعتَ في حبّ زارة |
Komik. Ben de hayatına devam ettiği izlenimine kapılmıştım. | Open Subtitles | مضحك، تركت لدي إنطباعاً أنها تابعت حياتها |
Anlaşılan kuzen Korra babamızın ölümüne üzüldüğümüz izlenimine kapılmış. | Open Subtitles | يبدو بأن أبنة عمنا لديها الأنطباع بأننا كنا حزينان بفناء والدنا |