"iznim yok" - Traduction Turc en Arabe

    • غير مسموح لي
        
    • ليس مسموح لي
        
    • لا يسمح لي
        
    • ليس مسموحاً لي
        
    • ليس مسموحا لي
        
    • لا يُسمح لي
        
    • غير مسموح لى
        
    • لايسمح لي
        
    • ليس مسموح لى
        
    • ليس مسموحًا لي
        
    • أنا غير مسموح
        
    • و غير مسموح
        
    • ليس لدي تصريح
        
    • لست مخولا
        
    - Böyle bir soruya cevap verme iznim yok hanımefendi. Open Subtitles انا غير مسموح لي بالإجابة علي هذا النوع من الاسئلة
    10 dakikalık rezervem var, ama savaş haricinde kullanma iznim yok. Open Subtitles لدى 10 دقائق إحتياطي و لكنه ليس مسموح لي باستعماله إلا في حالة الحروب
    Söyleyemedim çünkü bu bir sır ve iznim yok. Open Subtitles لم أستطع قوله لأنّه سر . و أنا لا يسمح لي
    Seni eğitmeye iznim yok bu yüzden beni izlemeni ve dikkat etmeni istiyorum. Open Subtitles ليس مسموحاً لي بتدريبك. لذا أريدك أن تراقبني. و تكون متفتح الذهن.
    Biliyorsun, oraya bile iznim yok. Open Subtitles أنا حتى ليس مسموحا لي أن أدخل هناك كما تعلم في البار
    Bu yüzden o kahpenin çalıştığı Starbucks'a artık girme iznim yok. Open Subtitles لهذا لا يُسمح لي بالدخول إلى "ستارباكس" حيث تعمل تلك الساقطة.
    Ama yasak şehirden ayrılma iznim yok. Open Subtitles لكن غير مسموح لى أن اترك المدينة المحرمة
    Hiç kimseyi çağırmaya, düğün pastasına müzik grubu tutmaya ya da çiçeklere... iznim yok, peki sizi nedimem olacağını düşündüren şey nedir? Open Subtitles إنه غير مسموح لي بدعوة أحد، أو إحضار كعكة الزفاف، أو مجموعة من الأزهار، فلماذا تعتقدون بأنني أستطيع إختيار الإشبينة؟
    Böyle bir bilgiye vermeye... iznim yok zaten... Open Subtitles أنا غير مسموح لي أن أعطي هذا النوع من المعلومات
    Ayrıntıya girmeye iznim yok. Open Subtitles غير مسموح لي بالإسهاب، غير أنّ أقول أنّ علاقتنا الوعرة
    Şunu bilin ki dava hakkında konuşmaya iznim yok. Open Subtitles فقط لمعلوماتكم، أنا ليس مسموح لي التحدث بشأن الدعوى القضائية.
    Bahşiş almaya iznim yok, dostum. Open Subtitles ليس مسموح لي قبول الإكراميات، رفيقي.
    Çünkü hala arabanın yanına yaklaşmaya iznim yok. Open Subtitles لأنه لا يسمح لي باستخدام السيارة
    Sonunda hayallerimin erkeğini buldum ve onunla görüşmeye iznim yok. Open Subtitles عثرت عليه أخيرا و لا يسمح لي بأن أراه
    Söylediğim gibi, durma iznim yok. Open Subtitles لقد أخبرتك بالفعل ، ليس مسموحاً لي بالتوقف
    Acil bir durum olmadıkça durma iznim yok. Yerine otur, Cocoon 2'yi izle ve kapa çeneni. Open Subtitles ما لم يكن هناك طواريء ، ليس مسموحاً لي بالتوقف، لذا إجلس، شاهد"كوكون2" وإصمت
    - Birinci Kitap. İkinci Kitabı bitirmek kısmet olmadı çünkü arşivlerinize erişme iznim yok. Open Subtitles مااستطعتإنهاءالجزءالثاني, لأنه ليس مسموحا لي بالولوج...
    Uçak dün gece Tree Hill'e zamanında iniş yapmış ancak, yolcularımız hakkında herhangi bir kişisel bilgi verme iznim yok. Open Subtitles بأمكاني أن أخبرك إن الرحلة قد وصلت إلى تري هيل على موعدها المحدد الليلة الماضية لكن لا يُسمح لي بأن أخبرك بأي من المعلومات الشخصية
    Kendime veya başkasına zararım olmaz. Ama tek başıma yürüme iznim yok. Open Subtitles انا لست خطراً على نفسى أو على الاخرون ولكن غير مسموح لى بان أمشى وحدى
    Yönetim olarak sendika hakkında konuşma iznim yok. Open Subtitles كمدير انا لايسمح لي بأن اناقش امور الاتحاد
    İşverenlerimle ilgili hiçbir bilgiyi paylaşma iznim yok. Open Subtitles الاول : ليس مسموح لى ان اتكلم عن شخصيه موظفينى
    Maalesef bu bilgiyi paylaşma iznim yok. Open Subtitles للأسف ليس مسموحًا لي بالإفصاح عن هذه المعلومة.
    Kaçaklarla gizli görüşme yapmaya iznim yok. Open Subtitles و غير مسموح لي بمقابلة الفارين من العدالة
    Senin güvenlik alanına giriş iznim yok ki! Open Subtitles ليس لدي تصريح للدخول لغرفتك المحمية
    Keşke okuyabilseniz ama size okumak için iznim yok. Open Subtitles لو أنه كان بمقدوركم قراءتها ولكنني لست مخولا بقراءتها لكم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus