Bizden sadece saatler sonra fırlatılacaklardı. Jamus bana söz verdi. | Open Subtitles | كان يفترض إطلاق كل منهما في غضون ساعات من الآخر ، (جيموس) أعطاني كلمته |
Jamus, bir süre buralarda takılacağız, ve herkesin gezegene güvenle gittiğinden emin olacağız. | Open Subtitles | جيموس) ، نحن سوف) ننتظر لبعض الوقت للتأكد من وصول الجميع بسلام إلى الكوكب |
- Jamus bunu duymaktan memnun olacaktır. - Sen ne diyor...? | Open Subtitles | جيموس سيكون سعيدا جدا لسماع هذا- ماذا... |
Jamus silahımı aldı ve cihazı kurtarmanın bir yolunu bulana kadar beni bırakmayacak. | Open Subtitles | لقد إستولى (جيموس) على سلاحى و لن يسمح لي بالرحيل حتى نجد وسيلة لإنقاذ جهاز التخزين |
- Jamus duyuyor musun? | Open Subtitles | جيموس ، هل تسمعني؟ |
Jamus, bu kapıyı her şekilde açcağız. | Open Subtitles | (جيموس) نحن سنفتح هذا الباب ، بطريقة أو بأخرى |
Binbaşı Lorne Jamus'un insanlarına malzeme götürmeden dönecek. | Open Subtitles | ميجور لورن على وشك العودة (لارسال امدادات لقوم (جيموس |
Yapabilseydim keşke, ama benim gücümün ötesinde bir şeyi söz veremem, Jamus. | Open Subtitles | ...أتمنى أن (و لكني لا أستطيع الوعد بما يخرج عن سيطرتى يا (جيموس |
- Jamus'un yardımına ihtiyacı olabilir. | Open Subtitles | جيموس) يحتاج إلى مساعدتكم) |
Jamus, ne yapıyorsun? | Open Subtitles | جيموس) ، ماذا تفعل؟ ) |