"janet'in" - Traduction Turc en Arabe

• جانيت

Biran önce Janet'in eşyalarını toparlamasını ve eve dönmesini tembihledi.
قالت أن تتركوا صندوق جانيت موضباً سأمر لآخذه

Janet'in tuvalette su sıçratan şu kediyle birlikte olduğu Youtube'daki videoyu izlediniz mi?
هل رأيتم ياشباب مقطع الفيديو ذالك في اليوتوب ذلك المقطع الذي أرسلته جانيت عن القطة التي تنظف دورة المياة

Sadece Janet'in deli olmadığını bilmesini istiyorum!
أنا بحاجة لأن أدع جانيت تعرف إنها ليست مجنونة.

Bu dünyadaki normal insanlar için gerçek Janet'in, gerçeklikle bağlantısını koparmış bir kadın olmasıdır.
الحقيقة للأشخاص الطبيعيين في هذا العالم أن جانيت أمرأة تخطت حاجز الواقع.

Mesele şu ki olaydan hemen sonra biz ve diğer bütün aile üyeleri Janet'in bizimle iletişim kurmaya çalıştığını hissetti.
المغزى أنه تقريبا مباشرة بعدئد شعرنا و فرد آخر من العائلة أنّ روح جانيت تحاول الإتّصال بنا

Saat 4.20 ise Janet'in ölüm saati.
الرابعة و 20 دقيقة و كان ذلك وقت وفاة جانيت

Alan York'la arabadayım. Kimberly'nin arkadaşlarından Janet'in babası.
انا فى السياره مع "الن يورك" انه والد "جانيت" صديقه "كيمبرلى"

Janet'in arabası dışarda. Şimdi dükkana girdim.
سياره "جانيت" تقف خارج المخزن لقد دخلت المخزن الان

Nerdeyse geldik. Janet'in dediğine göre parti tepedeymiş.
تقريباً وصلنا "جانيت" قالت أن الحفلة فوق هذا التل

Janet'in birkaç tane kapkaç olayı var.
جانيت .. عندها القدرعة على الإقناع

Janet'in sürekli seni aradığını fark ettin mi?
هل لاحظت اسم جانيت يدعو دائما؟

- Janet'in peşinden gitmek hayrıma olmaz mı?
لن يكون من صالحي أن أطارد جانيت ؟

Neyse Janet'in kazasının hemen ardından kazadan hemen sonra saat 4.20'ye kadar tekrar çalıştı.
الله وحده يعلم سبب احتفاضها بها علي أيّ عادت للعمل مباشرة... بعد حادثة جانيت

- Ancak Janet'in odasının altındaki tavan sırılsıklamdı.
و بالسّقف مباشرة تحت غرفة جانيت

Janet'in evinde kalıyorum. Ararsın.
اوه وانا في مزل جانيت اتصلِ بي

Janet'in ailesi hastaneden telefon açtı.
اهل جانيت اتصلو بنا من المستشفى

İki meslektaşım bugün Janet'in dairesine gittiler.
بعضُ من شركائى كانو في شقت جانيت اليوم

Bu Janet'la çıkmak, ve Janet'in Tito'yu buluşmaya getirmesi gibi. Bu istenmeyecek bir şey!
الأمر أشبه بمواعدة ( جانيت ) لكنها تربي ( تيتو ) ، لا تريد ذلك

- Janet'in arabasının orda beklemeniz gerekmez mi?
-الا يجب الانتظار بسياره "جانيت "

Kim ve Janet'in bu akşam takıldığı çocuklar, Teri onları tanımıyormuşsun dedi. - Hayır.
تيري أخبرتني, أنك لا تعرف الفتية الذين خرجن معهم (كيم) و (جانيت).