Jen'le az önce Çin yemeği için plan yapmıştım ama daha sonrasında uğrarım. | Open Subtitles | اتفقت للتو مع جين أن نحصل على الطعام الصيني لكن سأمر عليك لاحقا |
Hiç sorun değil. Jen'le işi pişirebilirsin. | Open Subtitles | كل شيء على ما يرام بإمكانك أن تفعلها مع جين |
Seni kıskandırmak için Jen'le randevum olduğunu söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرتك بموعدي مع جين لأجعلك تغارين |
Bu gerçek. Ve ben burda Jen'le kalacağım. Kung Lao beni dinle. | Open Subtitles | إنك مخطىء (سيرو)، إنه حقيقي (وسأبقى هنا مع (جين |
Bak, Jen'le evli olduğumuz zamanlarda seninle sadece arkadaştık. | Open Subtitles | انظري انا وانتي كنا اصدقاء في الماضي عندما جين وانا كنا متزوجين |
Annie ile kavgamız, Jen'le yaşananlar. | Open Subtitles | العداء مع آني والمشكلة مع جين |
Tamam, demek Jen'le mesajlaşan Carver'di. Gerçekten de yalan atmıyormuş, onun gerçek annesi oymuş. | Open Subtitles | إذن (كارفير) كان الشخص الذي يتبادل الرسائل مع (جين) لم يكذّب، هذه أمّها الحقيّقية |
..bak bişeyi öğrenmek için geldim Jen'le seks yaptın ona hislerin var diye mi.. | Open Subtitles | جئت هنا لأعرف أمراً واحداً, عندما مارست الجنس مع (جين), هل كان ذلك بسبب أنك لازلت تكن مشاعراً تجاهها, |
Jen'le çıktığımı bilmesini istedim. | Open Subtitles | أردت أن تعرف أنني خارج مع جين |
Lütfen beni Jen'le dışarı çıkmaya zorlama. | Open Subtitles | لوسمحت لا تجعلني اخرج مع جين |
Jen'le birlikte El Tostada'ya gitmişsin. | Open Subtitles | لقد ذهبت للمطعم مع جين |
Kate'i oyunun dışına atmaya çalışıyordum böylece Jen'le gerçek bir şansın olabilecekti. | Open Subtitles | كنت أحاول فقط إبعاد (كايت) عن الطريق. كنت تكون لك فرصة حقيقية مع (جين). |
Naomi Jen'le olanları duydum. | Open Subtitles | نايومي)، سمعتُ ما حدث مع) (جين) |
Gelemem. Jen'le akşam yemeğine çıkacağız. | Open Subtitles | لا، لا أستطيع ذلك فسأتعشى مع (جين) |
Jen'le alış-Veriş nasıldı? | Open Subtitles | كيف كانت رحلتك للتسوق مع (جين)؟ |
Sadece biraz Jen'le kafa yaşayayım. | Open Subtitles | سأقضي بعض الوقت مع "جين". |
Peki benim Jen'le olan mutlu rüyalarım? | Open Subtitles | ماذا عن أحلامى مع (جين) ؟ |
Jen'le birlikte olmak istiyorsun. | Open Subtitles | ! (إنك تريد البقاء مع (جين |
Jen'le kal. | Open Subtitles | البقاء مع جين. |
Bu doğru olsa bile, Jen'le ortak hiçbir şeyimiz yok. | Open Subtitles | حتى اذا كان هذا صحيح جين وانا ليس عندنا شيء مشترك |