Diyelim ki sadece Eva'nın Jesse ile daha fazla ilişkisi vardı oldukça tatsız bir pozisyon. | Open Subtitles | دعونا نقول أن إيفا تعاملت مع جيسي أكثر من أي منا؛ موقف لا تحسد عليه إلى حد ما |
Jesse ile buradan dışarı yürüyeceğim ve sen parayı aldın. | Open Subtitles | وأنا سوف المشي للتو من هنا مع جيسي ... ... و كنت حصلت على المال. |
Jesse ile konuşmaya çalıştım ve beni başından savdı. - Kapısını bile açmadı. - Betty, çok üzüldüm. | Open Subtitles | لقد حاولت التحدث مع "جيسي" لكنه يتجاهلني، حتى انه لم يجب على الباب |
Jesse ile işe başlayana kadar. | Open Subtitles | كان يقول دائما ان حياته فى توازن مثالى الا عندما دخل فى العمل مع جيسى ليكون شريكه نعم. |
İnsanlar yaptıklarımı çok beğeniyorlardı. Sonra Jesse ile beraber ortak olduğumuzda her şey değişti. | Open Subtitles | عندما حصلت على هذا المكان مع جيسى تغير كل شىء |
Sadece, neden hiç Petey'in üstüne gelmeyipte hep ben ve Jesse ile uğraşıyorsun onu merak etmiştim. | Open Subtitles | أستغرب لماذا تتحامل علي أنا وجيسي ولا تتحامل على بيتي؟ - يتحامل علي كثيرا |
Fi, Sam ve Jesse ile konuşmalısın. | Open Subtitles | عليك التحدث مع في وسام وجيسي |
Şefin oğlunun Jesse ile oynarken sol kolunu kırdığı zamanı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أأتتذكرين عندما إبن رئيس الإطفائية كان يلعب مع ( جيسي ) ثم وقع و كُسرت ذراعه اليسرى ؟ |
Nate'in cinayet dosyasını FBI'dan alabilirsen Jesse ile işin üstüne biz gideriz. | Open Subtitles | لو تمكنت من الوصول لملف القضية سأباشر العمل عليه مع (جيسي) |
Nate'in cinayet dosyasını FBI'dan alabilirsen Jesse ile işin üstüne biz gideriz. | Open Subtitles | لو تمكنت من الوصول لملف القضية سأباشر العمل عليه مع (جيسي) |
Şimdi, Jesse ile beraber gitmeni istiyorum. | Open Subtitles | الآن أريدك أن تذهب مع جيسي |
Vietnam'ın, Jesse ile yaptıklarımıza karşılık olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | تظن ان فيتنام كانت عقوبة عن ماذا كنت أفعله مع (جيسي)؟ |
Vietnam'ın, Jesse ile yaptıklarımıza karşılık olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | تظن ان فيتنام كانت عقوبة عن ماذا كنت أفعله مع (جيسي)؟ |
Jesse ile takılmak harikaydı... | Open Subtitles | التسكع مع جيسي كان رائع |
Öğle yemeği zamanında o güzel cam parçasını görmüştüm. Una uzun zamandır bir hediye almamıştım. Ve Jesse ile yine para yüzünden kavga etmiştik. | Open Subtitles | لم اكن قد اشتريت لها هدية من مدة طويلة و كنت قد تشاجرت مرة أخرى مع جيسى بسبب المال |
Jesse ile ben ön tarafı tutarız. | Open Subtitles | سأقوم أنا وجيسي بأحذ المقدمة |